GönderenKonu: BİR MEZAR AĞLIYOR  (Okunma sayısı 528 defa)

iefe66

  • Site Yöneticisi
  • İleti: 840
  • Üyelik Tarihi: 14-09-2011
BİR MEZAR AĞLIYOR
Tarih : 20-09-2011 Saat : 13:44

BİR MEZAR AĞLIYOR

Kaç bayram geçti bilmem, yıllar oldu kimse gelmez başıma.

El açıpda bir fatiha okunmaz oldu mezar taşıma.

Evlat ecdada küsmüş, unutulmuş akraba, hısım.

Kimse bakmaz olmuş ardına.

Ne varsa satıp savmış ecdadın emanetini.

Mahkum etmişler onları iki taş arasına.

Yılda birde olsa aslına dönmeyi zül saymış kendisine.

Garip kalmış o mefta, üzerini dikenler, çalılarla dolmuş.

Yosun tutmuş taşlar,

Üzerinde kuruyan gözyaşlarından.

Bir mezar ağlıyor sessiz ve derinden.

Bu nasıl bir nesil, bu nasıl bir nefermi?,

Gider de dönmez seferinden.

Kerpiç olup örüldüğü, mertek mertek döşediği, sevği ile süslediği o haneler viran olmuş.

Şimdilerde buraları yad, yaban tütütür olmuş.

Tek umudu bir rahmet, bir avuç Fatiha,

Her bayram aynı umut

Alışamamış hüsrana dönen sabaha.

Sessiz çığlıkları çınlar o mezrlıklarda.

Ey evlat Birzamanlar bende vardım bu yalan dünyada.

Benimde neslim vardı kaşık çalan soframda.

Unutmadım sen gibi ne aslımı, ne neslimi.

Yıllardır bir mezar ağlıyor burada bir türlü duyaramamış sesini.

Bir mezar ağlıyor ahuzar ile.

Taşları yosun tutmuş.

Taşını yapan usta isim yazmayı unutmuş.

Suyu çekilmiş bir değirmen gibi, ark bozulmuş, çark kırılmış.

Belki yüz yıl geçmiş belki de daha önceydi.

Tüm ayaklar çekilmiş.

Duymadımı o nesil “her Nefis Ölümü Tadacaktır” ayeti kerimesini

Kul olmuş insan nesli doymayan nefsine.

Ne varsa satıp savmış.

Dünyayı ölümsüz, ömrünü sonsuz sanmış.

Adem oğlu topraktır birgün döner aslına.

Kiminin göğüsünde güller açar, kimi gözyaşı döker iki taş arasında.

Gün olur onlarda gelir huzura.

Yapışır ecdadı onun iki yakasına.

O da yerini alır garipler sofrasında.

Tüm garipler için Bir Rahmet, Bir bir avuç Fatiha

 

Osman Karaca