Her şeyden önce kadınız biz, kadın!
Hülya Avşar, evliliklerin bitme sebebinin erkeklerinin doğuma girmesi olduğunu söylemiş. Vallahi doğumu bilmem ama doğum sonrası depresyonda babalar eve bile girmesin bence!
Bu “Yuvayı dişi kuş yapar” lafını kim söylediyse ona aynen iade etmek istiyorum. Hayır dişi kuş yuvayı yapıp yavru kuşun ağzına iki solucan tıkıştıyor. Sonra yine özgürlük! Biz ne yapalım? Kadınlar ne yapsın?
Evi çekip çevir, kocana cilve yap, kendine bakım yap, ütü yap, yemek yap, çocuğa ayrı yemek yap, döne döne bu dediklerimi bin kere yap! Üstelik iki saat uykuyla!
Bu Japon bilim adamları henüz Türk kadınlarıyla karşılaşmadılar herhalde. Robota ne gerek var canım? Al Melahat teyzeyi, koy evin içine bi’ kamera, utan kendinden sonra sayın Japon efendi!
O kadar masraf yapıp robot üreteceğinize en büyük işçi olan ev hanımlarına yatırım yapın ey Japonlar! Hayır bir de vazifemiz annelik veya ev hanımlığı da değil… Her şeyden önce kadınız biz, kadın!
Peçete-havlu bitti; yerine yenisini takmadık diye kızacağınız emin kulunuz değiliz sonuçta! Ayrıca yapmamız gereken bir iş gibi gördüğünüz şeylerden nefret ediyor olamaz mıyız sizce de?
Sonra bir de gidip sosyetik hanımları beğenir erkekler! Yahu o kadınların her odasında ayrı bir bakıcı var be adam!
Bir de 24 saat çocukla ilgilendikten sonra kocanızın yanında çocuğunuza bir laf edin de üvey anne muamelesini o zaman görün siz!
Çocuğu yanına almalar, “Gel babacım gel” diye ağız bükmeler! Al babası al, 40 kere uyut, 55 kere mama yedir, 60 kez indir-kaldır, ondan sonra o -cim -cum eklerini kaç kere kullanabileceksin bakalım!
Tek hayalim, erkeklerin 1 aylığına işsiz anne olarak yaşamaları. Bu sürede lohusa olmaları, regl olmaları, doğum yapmaları, aynı zamanda hayattan da geri kalmamaya çalışmaları!
Aa bir de işin işve-cilve kısmı var ki düşüncesi bile içimi ısıttı yahu! Akşam olsun da hele bir “Başım ağrıyor” desin bana sayın kocam! Bakın o zaman neler oluyor…
