GönderenKonu: YOZGAT TARİH, KÜLTÜR, DOĞA, TERMAL TURİZM ŞEHRİ  (Okunma sayısı 1632 defa)

iefe66

  • Site Yöneticisi
  • İleti: 840
  • Üyelik Tarihi: 14-09-2011
YOZGAT TARİH, KÜLTÜR, DOĞA, TERMAL TURİZM ŞEHRİ
Tarih : 14-11-2011 Saat : 11:10
TARİH, KÜLTÜR, DOĞA
VE
TERMAL TURİZM ŞEHRİ
YOZGAT

Tarihi:

Yozgat, Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Alişar Höyüğünde 5000 yıl öncesine ait eserler bulunmuştur. Yozgat’ın tarihi kronolojisine baktığımızda; Hititlerin, Friglerin, Kimmerlerin, Perslerin, Kapadokya Krallığının, Galatların, Doğu Roma ve zaman zaman İslam ordularının hâkimiyetinde kaldığını görürüz. Yozgat İli toprakları Anadolu’da ilk siyasi birliği kuran ve Anadolu’da tarih devrinin başlangıcı sayılan Hitit’lerin sınırları içerisinde en kalabalık yerleşim merkezlerinden biriydi.

 

Bozok(Yozgat) çevresinde Türk - İslam izleri Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra başlar. 1728’de Çapanoğullarından  Ahmet Ağa, Yeni İl Has Mütesellimliği’ne getirilmiştir. 1741 yılında, Bozok Mütesellimliği görevine atanan Çapanoğlu Ahmet Ağa, bundan sonraki yıllarda etkinliğini komşu sancaklarda da duyurmuştur. Osmanlı Devleti’nce 1745’de “Kapıcıbaşılı” payesiyle ödüllendirilen Ahmet Ağa, Yozgat ve yöresinde bazı bayındırlık hareketlerine  girişerek, halkın desteğini kazanmaya özen göstermiştir. Çapanoğulları, merkezi yönetimle uyum içinde olmayı sürdürmüşler; 1755’de İstanbul’da ortaya çıkan et sıkıntısını gidermek üzere koyun göndermeleri karşılığında Bozok Sancağı malikâne olarak  Çapanoğlu Ahmet Ağa’ya verilmiştir.

Yozgat, 1320 m yükseklikte olan Bozok Platosu üzerinde kurulmuş bir kenttir. İlkçağın önemli başkentlerinin ortasında kurulan Yozgat, ayrıca önemli yol kavşaklarının üzerindedir. Doğu ile Batıyı birbirine bağlayan Kral Yolu; Yozgat yakınlarında (Tavium ve Muşallim), güney (Adana) ile kuzeyi (Samsun ) birbirine bağlayan Kadim Yol Sorgun’dan geçer. Ayrıca Selçuklu döneminin İpek Yolu ve Osmanlı Döneminin yolları ile Ordu Yolu bu ilin topraklarından geçer.

 Coğrafya :

Yozgat ili büyük çoğunluğuyla İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak Bölümünde yer almaktadır. İl topraklarının kuzey bölümleri Orta Karadeniz Bölgesinin güneyinde kalan iç kesimlerinde yer alır. 81 il arasında toprak genişliği bakımından 15. sırayı alır. Yüzölçümü büyüklüğü bakımından Ülkemizin önemli yönetim bölgelerinden biridir. 

Matematiksel konum itibariyle başlangıç meridyenine göre 34 ° 40’ - 40 ° 18 ’ paraleller - daireler arasında kuzeyde yer almaktadır. İl toprakları doğudan Akdağlar, güneyden Delice Irmağı Vadisi, kuzeyden Deveci Dağları gibi fiziki unsurlarla çevrilidir. İl yönetim sınırları ise, kuzeyden Çorum, Amasya, Tokat; doğudan Sivas; güneyden Kayseri, Nevşehir, Kırşehir ve batıdan Kırıkkale ile çevrili olan Yozgat’ın denizden yüksekliği 1300 m. olup, yüzölçümü 14037 km²  dir. Yozgat yöresinde, yazların kurak ve sıcak, kışların soğuk ve sert geçtiği karasal iklim hakimdir. Genel olarak Temmuz ve Ağustos en sıcak aylardır.

İle bağlı 13 ilçe vardır. Bunlar Akdağmadeni, Aydıncık, Boğazlıyan, Çandır, Çayıralan, Çekerek, Kadışehri, Saraykent, Sarıkaya, Sorgun, Şefaatli, Yenifakılı ve Yerköy’dür.

Yozgat İlinin Adı :

Bir rivayete göre, Yozgat Saray Köyünden itibaren aşağıdan yukarıya doğru kat kat yükselişinden ve rakımının yüksekliğinden dolayı önceleri yöreye “Yüzkat” denildiği, zamanla bu isim söylene söylene “Yozgat” halini aldığı bilinmektedir.  Birinci Büyük Millet Meclisinde Kütahya Milletvekili tarafından verilen önerge ile Yozgat adı Bozok olarak değiştirilmiş, 23 Haziran 1927 tarihinde Bozok Mebusu Süleyman Sırrı İÇÖZ Bey ve arkadaşlarının verdiği bir önerge ile Bozok ismi tekrar Yozgat olmuştur.

 Tarihi - Kültürel ve Doğal Güzellikler :

Yozgat’ta; Barındırdığı flora çeşidi ve hayvan türleri, endemik bitki çokluğu ile öne çıkan ülkemizin ilk Milli Parkı olan Çamlık Milli Parkı’nda, Kafkas Çamı (Pinus nigra Arn. Subsp. Pallasiana) 400 – 500 yaşlarında karaçam türü ile dikkat çekmektedir. Aydıncık ilçemizde bulunan macera turizmcilerinin ve doğa turizminin birçok türü için oldukça uygun olan Kazankaya Kanyonu; 1871 tarihinde yapılmış ve günümüzde Yozgat evlerinin tipik örneği olarak öne çıkan ve şu anda 7682 adet arkeolojik ve etnografik eseri sergileyen Yozgat Müzesi Nizamoğlu Konağı, Behramşah Kalesi (Akdağmadeni), Saat Kulesi, Karabıyık Köprüsü ve Sarıkaya Roma Kalıntıları ilimizin geçmişten günümüze taşıdığı tarihi miraslarıdır.

Kerkenes Harabeleri Pteria(Antik Kent), Büyüknefes(Tavium), Çadırhöyük (Sorgun Peyniryemez Köyü) ve Yenifakılı Damlalı Yer Altı Kompleksleri ilimizin geçmişten günümüze taşıdığı antik kentler açık hava müzesini oluşturur.

Karslıoğlu Konağı, Hayri İnal Konağı, Miralay Şerifbey Konağı(Sakarya İlköğretim Okulu), Muteber Divanlıoğlu Konağı, Salim Korkmaz Konağı, Hacı Ozan Konağı, ilin konak kültürünün köşe taşlarıdır.

Merkez Çapanoğlu Camii, Başçavuş Camii, Osmanpaşa Emirci Sultan Türbesi, Çandır-Şah Sultan Hatun Türbesi, Çayıralan Çerkez Bey Türbesi ilimizde İslam eserlerinin dönemlerinden günümüze ulaşan çok nadir örneklerindendir. Akdağmadeni Kilisesi gibi mekânlar, inanç turizmi yönünden ilin önemini artırmaktadır.

Termal Turizm   :

            İlde antik dönemde “Aquae Sarvenae” veya “Bazilika Therma” adıyla anılan ve Roma Döneminde hamam olarak kullanılmış kalıntılar arasında tonozlu mekâna geçişi sağlayan kemer dizileriyle, bunun üzerindeki boğa başı motifli süslemeler olan antik hamamlar ve Roma kalıntıları Sarıkaya ilçemizdedir. Bu ilçe Kültür ve Turizm Bakanlığınca Termal Turizm Merkezi ilan edilmiş olup, birçok hastalığa iyi gelen şifalı sulara sahip modern

 

 kaplıcalar turizme hizmet vermektedir. Bunun yanı sıra Boğazlıyan, Sorgun ve Yerköy ilçelerinde Kültür ve Turizm Bakanlığınca Termal Turizm merkezi ilan edilmiş olup, bu ilçelerde turizme hizmet veren Bakanlık ve Belediye belgeli termal ve konaklama tesisleri bulunmaktadır.

 

Yozgat Kaplıcalarının Genel Özellikleri :

Romatizmal ağrılar, eklem kireçlenmeleri, bel fıtıkları ve buna bağlı siyatik ağrılar, ağrılı kadın hastalıkları, spastik ağrılar, spastik kolitler, böbrek taşlarının düşmesinde üreter üzerinde spazmatik etki, karaciğer ve safra kesesi taşları ve cilt rahatsızlıklarının tıbbi tedavilerini destekleyerek hastalıkların iyileşme sürecini olumlu etkilediği saptanmıştır. 

Yayla Turizmi :

Yozgat ili topraklarının bulunduğu bölge “Bozok Yaylası” olarak adlandırılır. Kızılırmak yayı içerisinde kalan yayla Delice Irmağı ve Çorum Suyuna ulaşan vadilerle yarılmış, hafif dalgalı düzlüklerden oluşur. İl Merkezi ve ilçeler yayla konumunda olup, bunlar sırasıyla Akdağmadeni ormanları arasında bulunan Hisarbeyli (Yoğurt Yurdu) Yaylası, Kadıpınarı Yaylası, Yahyasaray (Sırıklı) Yaylası, Aydıncık - Eymir yolu üzerinde Şebekpınarı Yaylası en önemlileri arasında bulunmaktadır. İlde bulunan bu yaylalar eko turizm ve botanik turizmi yönünden de oldukça yüksek bir potansiyele sahiptir. Yozgat yaylalarının tartışılmaz havası ve soğuk pınarları insanlara huzurlu bir yaşam ortamı sunar.

 YAYLALAR VE MESİRE YERLERİ

Bozok Yaylası :

Yozgat ili topraklarının bulunduğu bölge “Bozok Yaylası” olarak adlandırılır. Kızılırmak yayı içerisinde kalan yayla, Delice Irmağı ve Çorum Suyu’na ulaşan vadilerle yarılmış, hafif dalgalı düzlüklerden oluşur.

Bu yayla doğuda Akdağlar’a dayanır. Kuzeydoğuda Deveci Dağı’nın batıya doğru ilerleyen kolları, düzlükler arasında kaybolur. Güneybatıda ise Kırşehir’e doğru yeniden alçak dağlar belirir. Bunlar arasında Bozok Yayla’sının yükseltisi 1200-1400 m. arasındadır. Kuzeybatıya doğru alçalan yayla, 800 m. den aşağıya Kızılırmak taban ovasına doğru uzanır.

         Hisarbeyli (Yoğurtyurdu) Yaylası :

     Akdağ Ormanları arasında bulunan yaylanın içerisinden, Hasbek-Hisarbeyli-Akdağmadeni yolu geçmektedir..  Burada iki tepe arasından büyükçe bir dere akmaktadır. Bir yanı çamlarla, diğer yanı küçük bitki örtüleriyle kaplı tepe, Hasbek ve Hisarbeylilerin yaz aylarında çıktıkları yayla konumundadır. Soğuk su kaynakları çok fazla olup adından da anlaşılacağı üzere yoğurduyla ünlüdür.

Cehirlik :

Yozgat-Boğazkale (Hattuşa) yolu üzerinde, Yozgat’a 2 km. uzaklıktadır. “Gelin Kayası” ve “Yabani Lale”leriyle ünlüdür. İlkbaharda açmaya başlayan laleler yaz boyunca Cehirlik’e apayrı bir güzellik katar. Halk arasında “Laleler Ülkesi”  olarak bilinen Hollanda’ya buradan lale tohumları götürüldüğü söylenmektedir.

 Kadıpınarı :

Akdağmadeni ilçesinin kuzeybatısında ilçeye 2 km. mesafededir. Akdağ Ormanları içerisinde çok geniş bir alana yayılan; çam, meşe ve diğer bazı ağaç türlerini içeren; temiz soğuk suları ve çeşitli av hayvanları barındıran bir bölgedir. Çevre düzenlemesi, otantik yapıda kır gazinosu, dinlenme evleri, ocaklar ve yağmur barınağı gibi tesisleri inşa edilmiştir. Bölgede ayrıca bir geyik üretme çiftliği bulunmaktadır.

 Şebekpınarı Piknik Alanı :

 Aydıncık-Eymir yolu üzerinde, Aydıncık ilçesinin 1 km. güneyinde, Daşlı Dağlar olarak bilinen dağların Aydıncık’a bakan 1700 m. yükseklikteki Gezbel Tepesi’nde yer almaktadır.

Yıllardan beri piknik alanı olarak kullanılan Şebekpınarı ve çevresi Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce “Şebek Orman İçi Dinlenme Yeri” olarak programa alınmış; çevre düzenlemesi, oturma alanları, ve yağmur barınağı gibi tesisler yapılmıştır. Bir tabiat harikası olan bu piknik alanındaki suların, şifalı olduğu halk dilinden aktarılmaktadır.

 Yahyasaray (Sırıklı) Yaylası:

Akdağlar üzerinde 1220 m. yüksekliğinde bir yayla olup, dört obadan oluşmaktadır. Ormanlarla kaplı yaylanın etrafında çeşitli av hayvanları barınır. Yahyasaray köylüleri yaz aylarında hayvanlarını otlatmak için bu yaylaya çıkarlar ve yaz mevsimi sonunda tekrar köye dönerler.

 

YOZGAT ŞEHİR TURU

1 - ÇAMLIK MİLLİ PARKI ; (Eko turizm)

Çamlık Milli Parkı 1958 yılında Yüksek İcra Vekilleri Heyetinin 05.02.1958 tarih ve 4/9909 sayılı kararı ile mili park ilan edilmiş ve tapuya şerh konularak, belediyeye ait olan bu alanın 49 yıllığına izin ve irtifak hakkı Orman Bakanlığına devredilmiştir.

Halen tescilli olarak 264 hektar olan Çamlık Milli Parkı, Türkiye'nin ilk milli parkı’dır. Yozgat Çamlığı Milli Parkı 1982 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Kafkas Çamı (Pinus nigra Arn. Subsp. Pallasiana) denilen 400 – 500 yaşlarında Karaçam türünü barındırmaktadır. Bu çam türü Türkiye'de sadece Çamlıkta bulunmakta ve halen tohum verebilmektedirler. Ayrıca Çamlıkta 43 familya ve 144 cins içinde toplam 212 bitki türü yaşamakta olup, bunların içinde 30 yakın endemik tür bulunmaktadır. Bu nedenle Yozgat Çamlığında botanik turizm potansiyeli de bulunmaktadır.

Milli Parkta yine Orta Anadolu'nun mevcut bilinen hayvan türlerinin yanında Beyaz Kartal olarak bilinen, Amerika'ya has Altın Kartallar 1992 yılına kadar görülmekte idi.

Bu Bilgilere göre, Çamlık içindeki 30 yakın endemik bitki türü, Amerika'nın Beyaz Kartalı ve sadece Çamlıkta bulunan Karaçam türlerinin korunması ve tanıtılması amacıyla sosyal, kültürel ve turizm faaliyetlerine uygun olması, özellikle yakın çevresinin açık hava rekreasyon ve dinlenme ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla milli park ilan edilmiştir. Bu gün Çamlık Milli Parkı Adeta Yozgat İlimizin akciğerleri konumundadır.

 2 - SAAT KULESİ : (Kültür Turizmi)

         Çarşı içerisi merkezde bulunan saat kulesi, 1897 yılında dönemin belediye başkanı Ahmet Tevfiki Zade tarafından Yozgatlı Şakir ustaya yapılmıştır. Şehrin orta yerinde kurulmuş, kare pirizma şeklinde uzun bir kuledir. Aşağıdan yukarıya doğru genişleyen enine silmelerle altı kata bölünen kulenin üst kısmı şerefe gibi bir terasla çevrilidir. En üst kısımda çan şeklinde bir külah vardır. Saat çanı 250 kg. ağırlığında olup, her yarım ve tam saatte isabetli olarak (çalar) vurur. Kuleye çıkış kuzeyden, yuvarlak kemerli kapıdan olur. Şerefeli kısmın altında üç kat aşağı doğru her katta küçük yuvarlak kemerli bir pencere bulunur.

 3 - BÜYÜK CAMİİ (ÇAPANOĞLU) : (İnanç Turizmi)

Köseoğlu Mahallesinde olan ve iki kısımdan meydana gelen caminin birinci kısmı Çapanoğlu Mustafa Bey tarafından

1779 tarihinde yaptırılmış olup, 1795’de kardeşi Süleyman Bey tarafından genişletilmiştir. İnşaatından 16 yıl sonra yapılan bu ilave ile cami, iç cami ve dış cami olmak üzere 2 kısımdan oluşmuştur. İç cami beyaz dış cami ise açık kahverengi kesme taşlardan yapılmıştır. Birçok özellikleri ayrı olan bu kısım birbiriyle uyumlu niteliktedir. Camide canlı renkler kullanılarak yapılan motifler kubbelerin sanatsal ve görsel estetiğini destekler niteliktedir.

             Bu gün camiye girerken en dıştaki küçük giriş revakındaki, kapının iki yanındaki kemer aynalıklarında, simetrik iki ağaç arasında binalar olmak üzere tasvirler göze çarpar. Bunlardan birinde kule ve büyük yapılar, diğerinde tek minareli bir camii ve yine saray olduğu düşünülen yapılar işlenmiştir. Bunların Yozgat görüntüleri olduğu tahmin ediliyor. Kule saat kulesine, tek minareli camii bu caminin kendisini temsil etse gerektir. Yapı tasvirleri başarılı sayılır. Ağaçlardan natüralist diyebileceğimiz bir doğrulukla verilmiştir. Yalnız tepeler ve üzerindeki otlar minyatür resimlerin özelliklerini taşımaktadır. Bu revakın tonozlarında, kubbe ve pandantiflerinde kıvrık dallar yapraklar kaplar içinde çiçek motifleri ve çeşitli meyveler tasvir edilmiştir. İçeride bu büyük ek mekândan asıl hareme, yapının ilk taç kapısı olan ve mihrap, minberi gibi renkli mermerle barok üslupta hazırlanan zengin ve görkemli giriş kompozisyonundan geçilir. Sultani eserler sayabileceğimiz mihrap ve minber hesaba katılmazsa, onarımda epeyce değişikliğe uğrayan haremin süslemelerinde, ilk özelliğini yitirmeden kalanlar sahvel de görülmektedir.

4 – FATİH (KİLİSE) CAMİİ : (İnanç Turizmi)

         İstanbullu oğlu mahallesinde olan camii, Çapanoğlu (Büyük) camisinin kuzeybatısında olup ona 150m. Uzaklıkta ve uzun süre değişik amaçlarla kullanılan kilise 1996’da Fatih Camii adıyla camiye çevrilmiştir.

Harim doğu-batı doğrultusunda iki sıra üçayakla üç nefe bölünmüştür. Neflerin üzeri beşik tonozla örtülmüştür. Orta nef daha geniş tutulmuştur. Sütunlar yüksek kare kaideler üzerine oturur. Köşeleri volütlü ince başlıkları vardır. Doğuda dışarı taşmayan bir apsis yanlarında pastaforiom hücreleri bulunur. Batıda ise güney ve kuzey kanada doğru galeri gibi uzanan U şeklinde bir mahfili vardır. Güney cephede bir mihrap nişi açılmıştır. İç mekânı dikey eksende yer alan geniş yuvarlak kemerli alt ve üst pencereler aydınlatır.  Batıda üç bölümlük bir narteks vardır. Narteksin üzeri düz tavanla örtülmüştür. Narteks bugün önü camekânla kapatılmış üç yuvarlak kemerle dışarı açılır. Narteks güneye ve kuzeye doğru dikdörtgen şeklinde taşan ve çift katlı bir dış görünüşe sahiptir. Narteksin kuzeybatısında çan kulesi yer alır. Fatih (Kilise) Camii kırma çatılı ve profili ince saçaklıdır. Camiin iç ve dışında süsleme yoktur.

 5 - HAYRİ İNAL KONAĞI : (Kültür Turizmi)

Yozgat İli Merkez İstanbulluoğlu Mahallesi, Emniyet Caddesi üzerinde yer alan Hayri İNAL Evi Osmanlı Dönemi sivil mimari eserlerinin güzel örneklerinden olup, Gayri Menkul Eski Eserler Yüksek Kuruluğu Başkanlığınca 1979 yılında Korunması Gerekli Eski Eserler kapsamına alınarak tescillenmiştir. Konak, Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla 2007 yılında Yozgat Belediyesi tarafından restore edilerek yöre turizmine kazandırılmıştır. Bu gün Belediye Konuk Evi olarak hizmet vermektedir. Konak bodrum kat hariç iki katlıdır. Bodrum taş, alt ve üst kat ahşap çerçeveler arası helik taş dolgu olarak inşa edilmiştir. Birinci ve ikinci kat yükseklikleri ve duvar köşeleri ahşap silmelidir. Bodrum kat pencereleri silme taş çerçeveli demir şebekelidir. Güney cephesi boydan boya çıkmalı olup, ikinci kat ahşap balkonlu, balkon demir şebekeli ve korkulukludur. Balkon ağaç konsollar üzerine bindirilmiştir. Binaya giriş güney cephedendir. Kapı ahşap olup çift kanatlıdır. Birinci kat pencereleri ahşap çerçeveli, dikdörtgen şekilli ve demir şebekelidir. İkinci kat balkon pencereleri birinci kat balkon pencerelerinin aynısıdır. Doğu cephesi boydan boya çıkmalıdır. Çatıda çıkmalar üzerinde çatı sundurmaları mevcuttur. Çatı alaturka kiremit döşemelidir. Kuzey cephesi ikinci katta iki cumbalı olup cumbalar ahşap konsollar üzerine bindirilmiştir. Cümle kapısı taş çerçeveli, yuvarlak kemerli olup kapı kanadı ahşaptır. Ahşap kapı üzerinde rozet motifleri vardır. Cümle kapısı abidevi bir durum arz etmektedir. Kapı üzerinde alaturka kiremit örtülüdür. Batı tarafında taş çerçeveli düz kemerli ahşap kanatlı bir giriş kısmı vardır. Ayrıca ahşap konsollar üzerine oturtulmuş cumba mevcuttur.

 6 - YOZGAT MÜZESİ (NİZAMOĞLU KONAĞI) : (Kültür Turizmi)

Yozgat Merkez İstanbulluoğlu Mahallesindedir. 1871 de yapılan iki katlı binanın, taban ve duvarları ahşaptır.  Uzun yıllar konut olarak kullanılmış, bir müddet Kız Sanat Okulu ve bir dönem de Tekel Deposu olarak hizmet vermiştir. 1985’te müze olarak ziyarete açılan konakta çok sayıda etnografik eser bulunmaktadır.  Müzeye ait bahçe içerisinde iki bina bulunmaktadır. Bu binalardan biri idari, diğeri ise eserlerin teşhir edildiği Müze binasıdır.

Müze gerek ahşap işçiliğinden gerekse geç devir resim sanatından çeşitli örnekler sunar. Sergilenen resimler oldukça ilgi çekicidir. Konular arasında; ormanlık bir kıyıda görülen çoban ve sürüsü, ağaçlı koylar, ağaçlar arasındaki bir köy; çeşmeden su içen çoban ve atları, Yozgat'ın geçirdiği bir yangınla ilgili sahneler ve bazı savaş sahneleri sayılabilir. Müze’de sergilenen resimlerde bütün dinlerde kutsal kabul edilen kişi ve olayların tasvir edilmiş olması, konağı tüm semavi din mensupları için cazibe merkezi haline getirmiştir. 

            Müzede etnoğrafik ve arkeolojik eserler sergilenmekte olup, bu eserlerin çoğunluğu yöresel nitelik taşımaktadır. Ayrıca binanın içerisinde bir ihtisas kütüphanesi mevcuttur. Müzede envanterli toplam 7682 adet eser bulunmaktadır.

 7 - KARSLIOĞLU KONAĞI : (Kültür Turizmi)

Osmanlı Devrine ait olup 1883 yılında yapıldığı bilinen konak 1929 ve 1936 yılları arasında Yozgat Belediye Başkanlığı yapan Yusuf KARSLIOĞLU tarafından satın alınarak uzun süre kullanıldığı için “ Karslıoğlu konağı” olarak adlandırılmıştır. Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmak üzere 1977 yılında Kültür Bakanlığınca istimlak edilen konakta ilk restorasyon çalışmaları 1990 yılında tamamlanmıştır. Atatürk’ün Yozgat’a ilk gelişlerinde (3 şubat 1934) burada kaldığı ve daha sonrada uzun bir süre Vali Konağı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Konak şu anda İl Özel İdaresine tahsisli olup, restore edilerek Yozgat Valiliği Türk Sanat Müziği Korosu çalışmalarını burada yürütmektedir.

 8 - BAŞÇAVUŞ CAMİİ : (İnanç Turizmi)

            İstanbulluoğlu Mahallesinde bulunan camii 1800 – 1801 yıllarında Başçavuş Halil Ağa tarafından yaptırılmıştır. Batı tarafı hazire olarak kullanılmış caminin iç kısmında, ağaçtan oyma stilize dal ve çiçek motifleri ve sivri nal kemerli alçı işleri görülür. Tavan, eşine az rastlanan çıkmalı rozet, stilize edilmiş bitki ve kafes motiflerinden oluşan göbek motifleri ile ahşap oymadan ibaret bir süslemeye sahiptir.

         Harim dikdörtgen planlı, düz tavanlıdır. İç mekân doğu ve batı duvarda üçer güney ve kuzeyde ikişer tane, dıştan içe doğru genişleyen dikdörtgen alt ve bunların üzerindeki üst pencereler aydınlatır. Mihrap güney duvarı ekseninde yarım yuvarlak silindirik gövdelidir. Minber mihrabın batısında, ahşap olarak yapılmıştır.

            Harimin kuzeyinde, son cemaat yerinin üzerine doğru uzanan çift katlı bir son cemaat yeri vardır. Son cemaat yeri iç ve dıştan iki büyük ahşap direkle desteklenir. Mahfilin yan kanatları güneye (kıbleye )doğru dikey uzanan bir galeri oluşturur ve birbirlerine bağdadi kemerlerle bağlanmaktadır. Mahfilin orta kısmı balkon gibi güneye doğru çıkıntı yapar. Mahfile son cemaat yerinin güneybatı ve kuzeybatıdaki merdivenlerle çıkılır. Minare harim ile son cemaat yerinin birleştiği kuzeybatı köşede bulunur. Yapıt taşıdığı mimari özellikler ve günümüze kadar ibadet mekânı olarak kullanılan ildeki sayılı mekânlardandır.

 9 - MİRALAY ŞERİFBEY KONAĞI (Sakarya İlköğretim Okulu) : (Kültür Turizmi)

 1890’lı yıllarda Yozgat’ta alay komutanı olarak görev yapan Miralay Şerif Bey tarafından yaptırılmış, Hükümet konağı arkasında Üç katlı bir binadır. Köşelerde kesme taş, duvarlarda moloz taş kullanılmıştır. Bina iki katlı olup, kat yükseklikleri taş silmelerle belirlenmiştir. Giriş güneyden sağlanmış olup, kapı kanatları ahşaptır. Birinci kat kesme sarı taştan yapılmıştır. İkinci kat ahşap dikmeler arasına helik taş dolgu şeklinde inşa edilmiştir. Giriş cephesinde ise yuvarlak kemerli dokuz adet pencere yer almıştır. Üst katta da yine kemerli dokuz adet pencere bulunmaktadır. Pencere çerçeveleri taş silmelidir. Binanın doğu cephesinde yuvarlak kemer üzerine oturtulmuş konsollu cumba mevcuttur. Kemer üzerinde rozet motifleri vardır. Bina Halen Milli Eğitim Bakanlığınca okul olarak kullanılmaktadır. Atatürk’ün Yozgat İline teşriflerinde ikamet ettiği bir konaktır.

 10 - ŞEYH NECDİ MESCİDİ (ESKİ HALK KÜTÜPHANESİ) : (İnanç Turizmi)

            Camii uzun süre halk kütüphanesi olarak kullanılan ve son şeyhinin (Şeyh Necdi) ismiyle anılan cami eski Mevlevi dergâhı çarşı içinde lise caddesi üzerinde yer alır. Banisi Konyalı Şeyh El Hac Salih Sabri Dede Efendi bin hasandır. Harim enine dikdörtgen planlı düz tavanlı kırma çatılıdır. Güneyde silindirik gövdeli bir mihrap yanında yeni ahşaptan yapılmış minber yer alır. Harime doğu duvarının ekseninden kuzeye kayan bir kapıyla girilir. Ara mekânın doğusunda iki oda yer alır. Her iki odada kareye yakın dikdörtgen planlı ve üzeri tavanla örtülüdür. Güneydeki odanın güneye bakan duvarında camideki gibi silmeli yuvarlak kemerli üç alt penceresi vardır. Eskiden Mevlevihane olarak kullanıldığı söylenen yapı da kapatılmış bir sundurma yer alır. Zamanının günümüze ulaşan sayılı eserlerindendir.

11 - CUMHURİYET İLKOKULU (BOZOK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK) BİNASI :

(Kültür Turizmi)

            Cumhuriyet İlkokulu Medrese Mahallesi Ankara- Sivas Tur güzergâhının sağındadır.  Bodrum hariç iki katlıdır. Atatürk Devri Mimar Kemal Üslubu eseri olduğu söylenmektedir. Yapı Zamanın Maarif Vekili Necati Bey tarafından 1927’de Vali Ali Rıza Bey ve Maarif Müdürü Şevki Bey’in gayretleriyle yapımına başlanmış 29 Ekim 1930 da ilkokul olarak açılmıştır. Yapının kuzey tarafındaki girişi üzerinde oklun adı ve yapılış tarihleri yazılıdır. Kesme taştan yapılmış iki katlı,  geniş saçaklı, kırma çatılı dikdörtgen planlı bir yapıdır. Doğu-Batı doğrultusunda uzanan yapının dört köşe ve ortası iki yönde çıkıntı yapar. Bin metrekarelik bir alanı kaplayan yapının alt ve üst katı aynı planlıdır. Bina Osmanlı dönemi yapılarını hatırlatır. Cumhuriyet İlkokulu şu an Bozok Üniversitesi Rektörlük binası olarak kullanılmaktadır.

 12 – ARAP DEDE (TEKKE) CAMİİ : (İnanç Turizmi )

Camii, Tekke Mahallesi, Çamlık Caddesi ile Seyfi Ağa Caddesinin kesiştiği köşede yer alır. Camiinin kitabesi yoktur. Camiinin etrafını (kuzey hariç) çeviren hazire de tespit edilen en eski tarihli iki mezar taşı vardır. Bunlardan “H.1262 tarihli İsmail Ağa’nın eşine” ve diğeri ise “H.174 tarihli Abdullah Efendi’nin eşine” ait olanıdır. Bu iki mezar taşı da bize camiinin vakfiye tarihinden önce yapıldığının en güzel örnekleridir.

Harim kareye yakın dikdörtgen planlı düz tavanlıdır. Güneyde eksende yarım silindirik gövdeli bir mihrap, yanında (batıda) yapılmış ahşap minber yer alır. Harimin kuzeyinde önü balkon gibi kuzeye doğru çıkıntı yapan bir mahfil bulunur. Mahfile son cemaat yerinin kuzeydoğusunda, girişin yanındaki oda içerisinde bulunan merdivenle çıkılır. Batıdaki minber çok sade ve ahşaptan yapılmıştır. Doğudaki vaiz kürsüsü ise ince ahşap sütunlar üzerine oturan sade bir kuruluştur.  Harimi doğu duvarda ve batı duvarda birer, güney ve kuzey duvarda ikişer alt pencere aydınlatır. Ayrıca yalnız güney cephede alt pencerelerin üzerinde küçük birer üst pencere daha vardır. Yapının iç ve dışında süsleme yoktur. Harime güney – kuzey eksenindeki yanları profili yuvarlak kemerli bir kapı ile girilir. Harimin kuzeybatı köşesinde kare kaideli, yuvarlak gövdeli bir minare bulunur. Minareye son cemaat yerinin kuzeybatı köşesindeki kapıdan çıkılır.

Camiinin çift katlı, yanları harimin uzantısı duvarla, alt önü camekanla kapalı çok küçük bir son cemaat yeri vardır. Son cemaat yeri sonradan ince bir duvarla ikiye ayrılarak doğu tarafı bir oda haline getirilmiştir. Son cemaat yerinin önünde ve doğusunda küçük bir haziresi vardır.

Camii kırma çatılı üzeri oluklu kiremit örtülü geniş saçaklıdır. Yapı sıvalı olduğu için malzemesi hakkında bir bilgiye sahip olamıyoruz. Ama minaresi sarı kesme kum taştan yapılmıştır. Tavan ve taban ahşap döşemelidir. ildeki önemli tarihi mekânlarındandır.

 13 - CEVAHİR ALİ EFENDİ CAMİİ VE KÜLLİYESİ : (İnanç Turizmi)

Camii, Aşağıçatak Mahallesinde, eski Yozgat – Sungurlu yolu üzerinde, yoldan tahminen 1,5 m. Aşağıda inşa edilmiş olup, kırma çatılı kagir duvarlı, dikdörtgen planlı bir yapıdır. Harime giriş kapısı üzerinde bir kitabe bulunur.

            Kitabesine göre camii, H.1202 / M. 1788 yılında, Çapanoğlu Süleyman Bey’ in vekilharcı Hacı Ahmet Ağa adına Cevahir (Cevheri) Ali Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kitabenin alt kısmında, bu kitabeyi Şükri mahlasıyla saray hattatlarından Abdülkadir el – Şükri’ nin yazdığı belirtilmiştir.  Camii ve mektebi külliye şeklinde yapılmış fakat mektebi günümüzde yıkılmıştır. Harim, dikdörtgen planlı, düz tavanlıdır. İç mekânı, her duvarda ikişer tane, dıştan içe doğru genişleyen dikdörtgen alt ve bunların üzerindeki üst pencereleri aydınlatır.  Mihrap güney duvarı ekseninde yuvarlak silindirik gövdelidir. Minber mihrabın batısında ahşap bir eserdir.  Harimin kuzeyindeki mahfil, son cemaat yerinin üzerine doğru uzanarak dıştan çift katlı bir son cemaat yeri görünümü kazandırmıştır.  Son cemaat yeri dışta ve mahfil içte iki büyük ahşap direkle desteklenir.  Mahfile harimin kuzeybatı köşesindeki merdivenlerle çıkılır.  Üst güneye doğru (kıbleye dikey) uzanan bir galeri oluşturur. Bu galeri ince uzun 7 tane sütunçelere oturur ve birbirlerine bağdadi kemerlerle bağlanır.  Mahfilin orta kısmı balkon gibi güneye doğru çıkıntı yapar. Mahfile kuzeybatıdaki merdivenlerle çıkılır. Minare harim ile son cemaat yerinin birleştiği köşede bulunur ve son cemaat yerinden çıkılır. Yapıda ahşap ve kalem işi süslemelere rastlanır. Çift sıra kasetlenmiş tavanın orta kısmı, kare şeklindeki, kat kat profillerle çerçevelenmiştir.  Bu profillerin üzeri oyma ve kalem işi, bitkisel ve geometrik motiflerle bezenmiştir. Minber, çok sadedir. Korkulukları kafes oyma tekniği ile yapılmıştır. Harimdeki en güzel ahşap süslemelerden birisi de vaiz kürsüsünde görülmektedir. Ayrıca duvarlarda ve bazı kemer alınlıklarında madalyon içlerine yapılmış yazı motifleri de dikkatimizi çeker. Harimin daha süslü olma ihtimali varken, yapılan sıva ve onarımlar neticesinde bu süsler kaybedilmiş veya tahrip edilmiştir. Yapı dışında pek süsleme ile karşılaşmayız. Kare kaideli, çokgen gövdeli, soğan biçimli topuklu, kademeli silmeli şerefeli, geç devir özellikli tipik minaresi ve çift katlı son cemaat yeri ile dikkatimizi çeker. Yapıyı çevreleyen sarı kesme taştan yapılmış avlu duvarı vardır. Avluya, batı ve doğu yönündeki yuvarlak kemerli, Çapanoğlu Camii’ nin doğu kapısının benzeri olan ufak bir kapıdan girilir.  Minarenin kuzey dibine Cevheri Ali Efendi kendisi için mezar yaptırmış fakat İstanbul’da ölmesi ile yerine anadan kardeşi Hacı Osman Ağa gömülmüştür.  Mezarını yaptırdığı için onun hatırasına baş taşına adını ve vefat tarihini yazmışlardır. Kendi mezarı ise İstanbul Karacaahmet mezarlığın da yer alır.

 14 - NAKIPZADE (HOŞYAR KADIN) CAMİİ : (İnanç Turizmi)

            Köseoğlu mahallesindeki caminin harime giriş kapısı üzerindeki medrese kitabesine göre H.1260, M.1844 tarihinde II. Mahmut ‘un II. Kadını olan Hoşyar Kadın tarafından medrese ile birlikte yaptırılmıştır.

Kitabede  Beyhan Sultan’ın manevi kızı, Mihrimah Sultan’ın kızı gibi görülen Hoşyar kadın, aslında Beyhan Sultan’ ın manevi annesi, Mihrimah Sultan’ın öz annesidir.  Her iki kızının da kendinden önce öldüğü kitabede belirtilerek onların adına bu eseri yaptırdığı yazılıdır. Ayrıca, kitabe ustası Ziya isimli biridir.

            Harim boyuna dikdörtgen planlı düz tavanlıdır. Güneyde eksende beşgen gövdeli bir mihrap, yanında (batıda )korkulukları kafes oyma tekniği ile yapılmış orijinal ahşap minber yer alır. Mihrap renkli rehberlerden yapılmıştır. Doğu duvarda güneydeki pencerelerden ikisinin arasında, pencere içinden geçilerek çıkılan balkonumsu bir vaiz kürsüsü vardır. Vaiz köşkünün önü ahşap parmaklıkla, yanları taş silmelerle süslenmiş yuvarlak kemerlidir. Harimin kuzeyinde önü balkon gibi güneye doğru çıkıntı yapan bir mahfil bulunur. Mahfille son cemaat yerinin kuzeydoğusundaki son cemaat yan duvarı içindeki merdivenlerle çıkılır. Harimi doğu ve batı duvarda üçer güney ve kuzey duvarda ikişer alt pencere ile onların üzerindeki üst pencereler aydınlatılır. Harimin kuzeyinde yanları harimin uzantısı duvarla, önü camekanla kapalı, dört sütun üzerine oturan üç yuvarlak kemerle dışarı açılan çift katlı bir son cemaat yeri vardır.  Harim ile son cemaat yerini mihrap eksenindeki bir kapı halka biçimli kaval silmeli şerefeli bir minare bulunur. Minareye güneybatı köşedeki kapıdan çıkılır.  Harim içinde süsleme olarak minberin kafes oyma tekniği ile yapılmış korkulukları, vaiz kürsüsü köşkü ve yanındaki selvi motifli bezemeler ile kesme taştan yapılan binanın duvarlarındaki silmeleri dikkate çeker.

15 - ŞEHZADE AHMET EFENDİ CAMİSİ VE TÜRBESİ  : (İnanç Turizmi)

Taş Köprü Mahallesinde olan camii 1858–1859 yıllarında inşa edilmiştir.

Şeyh Hacı Ahmet Efendi tarafından yaptırılmış olup, kitabesi Terki mahlasıyla Hacı Ahmet Efendi tarafından yazılmıştır.

Harim boyuna dikdörtgen planlı düz tavanlıdır. Güneyde eksende yarım silindirik gövdeli mihraplı, yanında (batıda) korkulukları kafes oyma tekniği ile yeni yapılmış ahşap minber yer alır. Minber, mihrap ve yanındaki ahşap süslemeler camiinin 1990’lardaki tamiratı sırasında yapılmıştır. Harimin kuzeyinde önü balkon gibi kuzeye doğru çıkıntı yapan bir mahfil bulunur. Mahfile son cemaat yerinin kuzeybatısına, girişin yanındaki merdivenle çıkılır. Mahvilin altı ikiye bölünmüş, kuzeydoğu kısmı bir oda haline getirilmiş, batısında ise dört tane halvet hücresi yapılmıştır. Halvet hücrelerinin önünde, mahfili taşıyan direklerle hücreler arasında bir boşluk oluşmuştur. Mahvilin kuzey duvarında da altı tane halvet hücresi yer alır. Bu haliyle cami, tekke + cami görünümündedir. Camiye bağlı tekke, bu günkü caminin batısında ve 5 – 10  metre uzaklıktadır. Harimin doğu ve batı olmak üzere iki kapısı vardır. Doğudaki kapıdan türbe önündeki boşluğa, kuzeybatıdaki yuvarlak kemerli kapıdan da harime girilir. Harimin içinde süsleme olarak kasetleme tekniğiyle yapılmış tavanı ve üst kafesleri ile mihrap alınlığında ahşap üzerine; saray hattatlarından Abdülkadir el – Şükri’nin yazdığı “İhlas Suresi”  ve pencereler üzerindeki boşlukta iki sıra şerit halinde devam eden  “ Esmaül Hüsna”  ve “Fetih Sureleri” dikkat çeker.  Türbe içinde Şeyh Hacı Ahmet Efendi, iki oğlu ve torunu yatmaktadır.

16 – MUSA AĞA CAMİİ : (İnanç Turizmi)

            Cami Nohutlu mahallesi Musa Ağa Sokağında yer alır. Kitabesine göre cami H.1215 - M.1800 yılında Çapanoğlu Süleyman Bey’in harem kethüdası Musa Ağa Bin Hasan tarafından yaptırılmıştır. Caminin doğu, kuzey ve batısında  haziresi vardır. Mezarı camiin doğusunda ona 4 - 5 m. uzaklıktaki hazirede yer alır. Cami harim boyuna dikdörtgen planlı düz tavanlıdır. Güneyde eksende silindirik bir mihrap yanında korkulukları kafes oyma tekniğinde yapılmış orijinal ahşap minber yer alır. Güneydoğuda ise korkulukları kafes oyma tekniğinde yapılmış vaiz kürsüsü yer alır. Mihrabın sağ ve sol kısmında taran çapı 37 cm, yüksekliği 74cm olan iki bakır şamdan yer alır. Son cemaat mahallinin kuzeydoğusunda kare kaideli çokgen gövdeli bir minare bulunur. Süsleme bakımından kafes oyma tekniği ile geometrik süslemeler bolca kullanılmıştır. Bunun yanında harimi dörtbir yandan çeviren sülüs yazı kuşağı yer alır. Yapının iç ve dışında başka süsleme yoktur. Ayrıca son cemaat yerinin tam karşısında bir çeşme kalıntısı yer  alır.

17 - AKDAĞMADENİ KİLİSESİ : (İnanç Turizmi)

            İlimiz Akdağmadeni İlçesi Tahmaz Mahallesinde bulunan kilisenin 1862 tarihinde yapıldığı kitabeden anlaşılmaktadır. Ön cephesi kesme taş, diğer cepheleri kesme mermer taşlardan yapılmış olan kilisenin, ön kısmında yuvarlak kemerli giriş boşluğu bulunmaktadır. Kemerler Ortada iki adet yuvarlak, yanlarda ise iki adet köşeli taşlarla birbirine bağlanmıştır. Giriş kapısı yuvarlak kemer süslemeli ve kapı üzerinde çerçeve içerisinde 11, çerçeve altında da 2 adet gerekçe kitabe mevcuttur. Kilisenin iç kısmı dikdörtgen planlı olup, tabanı taş döşelidir. Kilisenin içerisinde kiliseyi doğu, batı doğrultusunda üç eşit parçaya bölen sekiz adet yuvarlak sütun bulunmaktadır. Sütunlar birbirlerine yuvarlak kemer ve ağaç hatıllarla bağlanmıştır. Kilisenin iç kısmındaki sıva üzerinde yer yer renkli hac ve geometrik süslemeler gözükmektedir.

18-ESKİ HAPİSHANE BİNASI  (Kültür Turizmi)

Eski Hapishane Binası İlimiz, Akdağmadeni İlçesindedir. Dikdörtgen planlı olan yapının iki girişi bulunmaktadır. Arka giriş Sakarya caddesine açılır. Yuvarlak kemerli ve demirli pencereli büyük kapı çarşı caddesine açılan esas giriş kapısıdır. Giriş kapısının dış duvarları tamamen kesme mermerden kaplıdır. Giriş kapısı yuvarlak kemerli ve kemerin ortasında oturan profilden bir aslan kabartması, iki yandan çember içerisinde eski yazı kitabe ve simetrik olarak dörder adet çiçek kabartma motifleri vardır. Bina üstlendiği mimari özelliklerle günümüzde zamana meydan okuyan sayılı yapılardandır. Bina Restore edilerek turizme kazandırılmıştır.

19-SAĞLIK OCAĞI (KÜPÇÜOĞLU EVİ) : (Kültür Turizmi)

            İlimiz, Akdağmadeni ilçesinde bulunan bina kare planlıdır. İki katlı dış yüzeyinin köşe taşları kapalı ve pencere kemerleri düzgün kesme mermer taştan diğer kısımları basit mermerden yapılmıştır. Giriş kapısının önünde sekizgenli ve düz başlıklı iki mermer sütun ve girişin üstünde aynı özellikte olmak üzere bir balkon mevcuttur. Tavanı ise kabartma süslemelidir.

20 - OSMAN PAŞA (EMİRCİ SULTAN) TÜRBESİ  : (İnanç Turizmi)

Yozgat ili Merkez ilçesine bağlı Osman Paşa Köyü’nde bulunan Osman Paşa Camisi’ne bitişik olan bu türbenin yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır.

Ahmet Yesevi’ nin halifelerindendir. Lakabı şerifüddün, Babasının adı Muhammed’ dir. Emirci Sultan olarak bilinmektedir. Doğum tarihi bilinmemektedir. Ölüm tarihi 1240’tır. Türbe içerisindeki sandukalardan birinin 1239 – 1240 tarihli Emir Sultan Şerefüddin İsmail Bin Muhammed’e aittir. Buna dayanılarak türbenin 1239 veya 1240 yıllarında yapıldığı anlaşılmaktadır. Türbesi Yozgat'ın Osmanpaşa kasabasındadır. Asıl adı Osman'dır. Babası çocukluğunda Ahmet Yesevi'ye gönderir. Ahmet Yesevi'nin yanında birçok kerametler gösterir bir gün Yesevi Dergâhına Çin'li tüccarlar gelir. Ülkelerinde ejderha türediğini ve insanları öldürdüğünü söylerler. Ahmet Yesevi Hazretlerinden yardım isterler. Ahmet Yesevi Dervişlerine Çin'e kim gitmek ister deyince dervişler "emir sizindir" derler ama içlerine de bir korku düşer. Bu sırada Osman Efendi gitmek istediğini söyler Ahmet Yesevi Osman'ın beline tahta bir kılıç kuşandırarak dualarla uğurlar. Osman Efendi tahta kılıcıyla Çin diyarında ejderhayı öldürür ve geri döner. Başından geçenleri ve ejderhayı nasıl öldürdüğünü hocasına anlatır. Ahmet Yesevi'de ona "Emiriçin" lakabını verir. Bu lakap zamanla bozularak Emirci'ye dönüşür ve Yozgat yöresinde, Osman Efendi hakkında bu lakap kullanılır. Osman Efendi bir görüşe göre Ahmet Yesevi'nin 1194 yılında vefatıyla Türkistan'da duramaz Rumeli'ye doğru yola çıkar, bir görüşe göre de Ahmet Yesevi'nin isteği ve iradesi doğrultusunda Anadolu'ya gelir daha sonra Yozgat'ın Keçikıran köyüne yerleşir bu sırada Sivas'a vali tayin edilen Selçuklu veziri, Emiri Çin'in şöhretini duyar yanına gelir sohbetinde bulunur, talebesi olur. Selçuklu Hükümdarına bir mektup yazarak valilikten istifa eder ve şeyh Osman'ın zaviyesi çevresindeki bir kaç köyü ve bir miktar araziyi satın alarak vakfeder. O günden sonra da tekkenin ad Osmanpaşa Tekkesi olur. Köyde bu günkü Osmanpaşa Kasabasıdır.

21 - GÖRPELİ TÜRBESİ : (İnanç Turizmi)                                                   

Yozgat ili Merkez ilçesine bağlı Görpeli Köyü’nde bulunan bu türbenin kitabesi bulunmadığından kime ait olduğu ve yapım tarihi bilinmemektedir. Türbenin yanında bir çeşme mahzeni bulunmaktadır.

 22 - ÇAPANOĞULLARI AİLE TÜRBESİ;(İnanç Turizmi)

 İlimiz Merkez İstanbulluoğlu Mahallesi’nde Cumhuriyet Meydanı yakınında bulunan Çapanoğlu Camisinin doğu cephesinde bulunan türbe 1777 – 1779 yıllarında cami ile birlikte Mustafa Bey tarafından yaptırılmıştır. Bunu belirten bir de vakfiyesi bulunmaktadır.
Türbe kesme taştan kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbeye dış cami içerisine açılan yuvarlak kemerli bir kapıdan girilmektedir. İç mekân güney ve doğuda iki, kuzeyde de dikdörtgen bir pencere ile aydınlatılmıştır. Bu pencerelerin üzerinde vitray pencereleri bulunmaktadır. Türbe içerisinde herhangi bir bezemeye rastlanmamaktadır. Yalnızca lahitler üzerinde “S” ve “C” kıvrımları, kabaralar, bitki motifleri, hançer, kılıç ve serviler kartuşlar içerisine işlenmiştir. Osmanlı mezar taşlarında görülen boyamalar burada da uygulanmıştır.

23 - ALİ ÇELEBİ TÜRBESİ : ( İnanç Turizmi)

Yozgat İli, Akdağmadeni İlçesi, Çalışkan Köyü’ndeki bu türbe içerisinde gömülü olan Ali Çelebi’nin kimliği hakkında bir bilgiye rastlanmamıştır. Yapı üslubundan XV. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Kesme taştan baldaken tarzında bir türbe olup, kare planlıdır. L şeklindeki ayaklar arasında bulunan sivri kemerler küçük bir kubbeyi taşımaktadır. Türbe içerisinde kırık bir mezar taşı bulunmaktadır.

 

24 - MAHMUT ÇELEBİ TÜRBESİ : (İnanç Turizmi)

Yozgat ili Akdağmadeni ilçesi, Çalışkan Köyü’ndeki bu türbe Ali Çelebi Türbesi’nin yanındadır. Türbe içerisindeki mezar taşlarından öğrenildiğine göre, H.882 (1477) yılında yapılmıştır. Bu türbe Muşallim’in torunu Ali Çelebi’nin oğlu Mahmut Çelebi’ye aittir.
Türbe kare planlı olup, moloz taştan ve devşirme taşlardan yapılmıştır. Günümüze gelebilen kalıntılardan türbenin kuzey yönünün kapatıldığı ve diğer yönlere de sivri kemerlerle açıldığı anlaşılmaktadır. Türbe içindeki kırık mezar taşı üzerinde Kuran’ın 112..Suresi yazılıdır.

 25 – ÇANDIR ŞAH SULTAN HATUN TÜRBESİ : (İnanç Turizmi)

Yozgat İli, Çandır ilçesinde bulunan bu türbe Dulkadir Hükümdarı Alaüddevle Bey’in oğlu Şahruh Bey’in karısı ve Şehsuvar Bey’in kızı Şah Sultan Hatun’a aittir. Türbe içerisindeki lahitte yazılı h.905 (1499–1500) tarihli kitabeden türbenin 1499–1500 yılları arasında yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Türbe oldukça düzgün kırmızı kesme taşlardan örülmüş, sekizgen gövdeli ve içten kubbe, dıştan piramidal çatıyla örtülü asıl bölümle, buraya doğrudan eklenmiş beşik tonozlu derin eyvan bölümünden oluşmuştur. Yapı duvar yüzeyinden hafif taşkın profillerle ve basık kemerli asıl girişin üzerindeki fazla derin olmayan beş sıralı mukarnaslarla değerlendirilmiştir. Mukarnas sıralarının altındaki boşlukta, içi katmerli çiçek motifleri yer alır. Yapının sekizgen yüzeyini kaplayan mermer levhalar üzerine kabartma harflerle Farsça beyitler yazılmıştır.

 26 - ÇAYIRALAN ÇERKES BEY TÜRBESİ : (İnanç Turizmi)

Yozgat ili, Çayıralan ilçesinde bulunan bu türbe Bozok’ta 1542 yılında tımar sahibi, 1557 – 1558 yılında Kırşehir Sancak Beyi olan Çerkes Bey’e aittir. Kaynaklardan XVI. yüzyılın ikinci yarısında bugünkü Çayıralan’ın Çerkes Bey’in çiftliği olduğu öğrenilmektedir.
Kümbetli Cami ismi ile tanınan caminin güneydoğusunda ve aynı avlu içerisinde bulunan türbe, kare kaide üzerine sekizgen planlı içten kubbeli, dıştan sivri külahlı bir yapıdır. Bu türbenin önündeki eyvanı ile Şah Sultan Hatun Türbesi’ne benzerlik göstermektedir. Eyvanın doğu duvarında bulunan kitabeye göre türbe H.996 (1587–1588) yılında yapılmıştır. Türbenin ön kısmı eyvana tamamen açıktır. Lahdin bulunduğu oda dıştan sivri kemer silmeli üç dikdörtgen pencere ile aydınlatılmıştır. Buradan mezar odasına dört basamaklı bir merdivenle inilmektedir. Kare planlı esas mezar odasının üzeri aynalı tonoz örtülüdür ve üç mazgal pencere ile aydınlatılmıştır. Türbe benzerlerinden günümüze kadar gelen sayılı yapılardandır.

 27 - ÇEŞKA KALESİ : (Kültür Turizmi)

Erken Tunç Çağından Bizans Sonuna Kadar Yerleşim yeri olan Çeşka Kalesi, Demir Çağında depo olarak kullanılan mekânlar Bizans Döneminde ise genişletilerek yaşam alanı olarak kullanılmıştır.  Kayaya Oyulmuş 8 Oda Bulunur. Demir Çağında Yapıla gelen Sur Duvarı Bizans Döneminde Tamirat Görmüştür. Kalenin Eteğinde Su İhtiyacını Karşılayan bir su sarnıcı mevcuttur.

 

28 - KARABIYIK KÖPRÜSÜ: (Kültür Turizmi)

            Yozgat - Şefaatli yolunun 38. Km.sinde Kanak Suyu üzerinde kurulmuştur. Yavuz Sultan Selim tarafından Mısır seferine giderken (1516) yaptırılmıştır. Ayaklar üzerinde oturan üç sivri kemerli, iki alçak mahmuzlu, 60 cm. yüksekliğinde korkuluk duvarı ile uçlarda ve ortada baba taşları olan beyaz kesme taştan yapılmış bir köprüdür. 54 m. boyunda 4.5 m. eninde olan köprünün ortasına doğru bir harpuşluk fark edilir.

 

29 - BEHRAMŞAH KALESİ: (Kültür Turizmi)

Çalışkan köyünün kuzeyinde bulunan yüksek bir kaledir. Gıyaseddin Keykavus emirlerinden Necmeddin Behram Şahı Candar'a ait olan kale, 13. Yüzyılın ilk yarısında yapılmıştır. Kalenin birçok kısmı yıkık ve harap, batı ve güney duvarları ayaktadır. Yüksek kale duvarları, moloz taş üzerine kesme taş kaplıdır. İçte tuğla gibi çaprazlama dizilerle sıralanarak zigzag duvar dolgusunu oluşturmuştur.

 

ANTİK KENTLER

30 - KERKENES HARABELERİ PTERİA   (Kültür Turizmi)

Yozgat'ın Sorgun ilçesi Şahmuratlı köyünde bulunan Kerkenes dağı antik kentinde ilk yüzey araştırması çalışmaları 1993 yılında başlamıştır. 1998–2000 yıllarında müze ile katılımlı araştırma şekline dönüşmüş ve 2001 yılından bugüne kadar da İngiliz uyruklu Dr.Geoffrey Summers başkanlığında kazı ve araştırmalar devam etmektedir. Şehrin demir çağında M.Ö.600 yıllarında Medler tarafından kurulduğu tahmin edilmekte ise de 2003 kazı sezonunda Frigce yazıtlar bulunması kentin yıkılmadan önce büyük ölçüde Frigleştiğini göstermektedir. Kentin yaklaşık 7 km olan sur duvarları 2,5 kilometrekarelik bir yerleşim alanı oluşturmaktadır. Antik kaynaklarda Pteria olarak kaydedilen kentin burası olduğu sanılmaktadır. M.Ö. 547 yılında Persler tarafından kent zaptedilmiş halkı esir alınarak kent yakılmış ve surları yıkılmıştır. Yerleşim alanı kamu yapıları ve sivil yapı adaları ile gelişmiş bir su toplama ve kullanma sistemi içermektedir. Kazı ekibi Jeomanyetik yüzey araştırması, direnç yöntemi ile yüzey araştırması coğrafi bilgilendirme sistemi(GPS) çalışmalarının bir kısmını tamamlamış, bir kısmı da devam etmektedir. Kazı çalışmaları sırasında bulunan bir mobilyaya ait fildişi süsleme parçası su an Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir. Antik kent yakılıp yağmalandığı için nitelikli kültür varlıklarına nadir olarak rastlanmaktadır. 2004 sezonunda saray yapı gurubu girişinde yapılan kazı çalışmaları neticesinde avlu döşemeleri ortaya çıkartılmıştır. Tahminler ve elde edilen bazı verilere göre M.Ö.3–2. Yüzyıllara ait bazı Galat mezarları da Bizans döneminde soyulmuş ve değerli parçalar yağma edilmiştir. Kentin önemli özelliklerinden biri de çabuk bozulabilen kumtaşı denilen bir çeşit taşın mimari, heykeltıraş ve yazıtlarda çok sık kullanılmış olmasıdır.

Sonuç olarak; Orta Anadolu’nun en büyük antik kentlerinden biri olan Kerkenes Dağı Şehrindeki kazı ve araştırmalar bölgemizin tarihinin aydınlatılmasına katkıda bulunmaya devam edecektir.

31 - BÜYÜKNEFES (TAVİUM) : (Kültür Turizmi)

Tavium Antik Kenti Yozgat il merkezinin 40 km. batısında bulunan Büyük Nefes Köyü’nde yer almaktadır. Tavium'da Hitit ve Frig yerleşim izleri görülmesine rağmen asıl yerleşim Galatlar zamanında M.Ö. 3.yy ile 1.yy arasında olmuştur. Tavium; Romalıların Galat dedikleri kavmin M.Ö.280'li yıllarda Balkanlardan Anadolu’ya gelen  Trokme (Trokmi) kolu tarafından kurulmuştur. Kent İç Anadolu Bölgesinde Trokmilerin yaşadığı Orta Kızılırmak Yöresinin ticaret merkezi ve başkenti konumundaydı. Tavium (Büyük Nefes)'da şu ana kadar kapsamlı kazı çalışması yapılmamıştır. 1997 yılından beri yörede Avusturyanın Klagenfurt Üniversitesinden Prof. Karl Strobel başkanlığında yüzey araştırmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında, Büyüknefes ve çevresinde yer alan birçok köyde de yüzey araştırmaları yapılmış (Yakuplu, Süleymanlı, Körpeli, Haydarbeyli, Sağlık, Dereboymul, Beşerek, Susuz, Çamdibi, Çakırhacılı, Zincir, Türkmensarılar, Yassıhöyük, Çatma, Sarıfatma, Cihanpaşa,Salmanlı v.s.) geniş bir çevrede tarihin izleri tespit edilmiştir. Araştırmalar sonunda çok sayıda seramik parçaları, sütun kaide ve tamburları, mezar stelleri, Bizans dönemine ait yazıtlı mezar, birçok mimari parçalarına rastlanılmıştır. Geniş bir çevrede yapılan çalışmalar sonucunda şu ana kadar, Kalkolitik çağdan – İslami döneme kadar iskân izlerine rastlanılmıştır. Her yıl düzenli olarak yüzey araştırmaları devam etmektedir.

                 

32- ÇADIRHÖYÜK (PEYNİRYEMEZ KÖYÜ) : (Kültür Turizmi)

Çadırhöyük, Yozgat İli, Sorgun ilçesi, Peyniryemez Köyü’ nün yaklaşık 2 km. güneyinde, Esenli - Gelingüllü Baraj Havzasında yer almaktadır. Yaklaşık olarak 32 mt. Yükseklikte, 220 mt. Çapındadır. Çadırhöyük ilk kez 1926 yılında Amerikalı Araştırmacı Von der Osten tarafından tespit edilmiştir. 1994 yılında Chicago Üniversitesinden Dr. Ronald L.Gorny tarafından kazı çalışmalarına başlanılmıştır. 2006 yılına kadar kazılar ara ara devam etmiştir. Çadırhöyük’te yapılan kazılar neticesinde çok sayıda çeşitli dönemlere ait eserler bulunmuştur. Höyükte Kalkolitik, İlk Tunç, Erken Hitit, Hitit İmparatorluk, Frig, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait tabakalar tespit edilmiştir.

   33 - YENİ FAKILI DAMLALI YERALTI KOMPLEKSLERİ : (Kültür Turizmi)

Yenifakılı İlçesi Damlalı mevkiinde bulunan yeraltı yerleşimleri Damlalı vadisinin iki yamacı boyunca devam etmektedir. 2008 yılı Nisan - Mayıs aylarında bu yeraltı mekânlarında bir temizlik çalışması Valilik imkânları ile yapılmıştır. Çalışma sonucunda vadinin doğu yamacından girilen büyük bir salon ve iki koridor ortaya çıkarılmıştır. Koridorlar iki adet odaya ulaşmaktadır. Bizans döneminde yerleşilen bu kayaya oyma yeraltı mekânlarının güvenliği için girişlere konulan daire şekilli kapı taşları ile sağlanmıştır. Toplam 8 Oda bulunmuştur. Odaların 2 tanesi kaçak kazılarla tahrip edildiğinden temizlenememiştir. Beşik tonozlu odalar toprağa oyularak yapılmıştır. Büyük bir salondan odalara ayrılan 2 koridor vardır. Koridorlar 50 – 60 m. uzunluğunda devam etmektedir. Koridorlar boyunca çeşitli odalara ulaşılmıştır. Bizans döneminde yerleşim görmüştür.

 34 - YERALTI ŞEHİRLERİ

* Boğazlıyan Özler Yeraltı Şehri

* Boğazlıyan Aşağı Hasinli Yeraltı Şehri

* Boğazlıyan Karakoç Yeraltı Şehri

* Boğazlıyan Ovakent Yeraltı Şehri

* Yenifakılı Damlalı Yer altı Şehri.  Gibi yerleşimleri,

İlimiz Yozgat ‘ın çok zengin ve bakir turizm potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.

 35 - Kazankaya Vadisi (Kazankaya Kanyonu) :

 Aydıncık ilçesi, Kazankaya kasabasından başlayarak yaklaşık 10 km.lik uzunluğu olan Kazankaya Vadisi, sahip olduğu özellikleriyle doğa turizminin birçok türü için oldukça uygun bir alandır. Çevresi dik kayalıklarla çevrili vadinin ortasından geçen Çekerek Irmağı; rafting sporuna elverişli yapısı, barındırdığı su samurları ve su kuşu türleriyle vadiye ayrı bir güzellik katar. Vadide, mağaralara ve antik dönemden kalma yerleşim izlerine de rastlanır; kayalara işlenmiş av tanrıçası kabartması, eski çağlarda burada avcılık yapıldığını göstermektedir. 

Kasabanın toprakları İç Anadolu Bölgesinde Yozgat ilinin kuzeyinde 570 m. Rakımı olan toprakları verimli ve sulanabilir bir yerdedir. İklim olarak Amasya ve Tokat illerinin özelliklerini göstermektedir. Güneyinde 1363 m. yüksekliğindeki Alan Dağları, Batısında ise Malbelen Tepesi yer almaktadır.

Ortasından Çekerek Irmağı geçmektedir. Çevresinde meşe ve ardıç ağaçları bulunmaktadır. Kasabanın etrafı dağlarla çevrilidir. Kışlar ılık geçer, yazlar sıcak geçer. Yerinin özelliği sebebiyle rüzgârlara kapalıdır. Kar fazla görülmez. Yağışlar İlkbahar ve Sonbaharda görülür. Yıllık yağış miktarı azdır.

Yamaç kayaları üzerine işlenmiş, 1,5 metre yükseklikte Hitit Medeniyeti dönemi   bereketi ve bolluğu simgeleyen "Bereket Tanrıçası" kabartmasından, bölgenin, M.Ö. 2. yüzyılda avlak olarak kullanıldığı da tespit edilmiştir.

36- YOZGAT EFSANELERİ

 1- Gelin Kayası Efsanesi

Yozgat'taki Nohutlu Tepesi’nin arkasında bulunan Cehrilik yakınlarında deveye binmiş geline benzeyen kayalar bulunmaktadır. Bu kayalara "Gelin Kayası "denir. Efsaneye göre köyün birinden gelin alayı gelmektedir. Eşkıyalar gelin alayını çevirirler. Niyetleri kervandaki gelini alıp esir pazarında satmaktır. Gelin alayının er kekleri eşkıyalarla vuruşurlar ve hayatlarını kaybederler. Eşkıyalar, gelini ve damadı yakalamak üzeredirler. Yakalanacaklarını anlayan gelin ve damat Allah'a dua ederler. "Allah'ım bizi bu eşkıyaların eline düşürme, bizi ya taş et, ya kuş et" Duaları kabul olunur. Güzel gelinle birlikte eşkıyalar, develer ve atlar oracıkta taş olurlar. Damat ise kuş olup gökyüzüne uçuverir. Güzel gelinin ağlarken gözünden döktüğü yaşlar sel olur ve orada kırmızılalecikler bitmeye başlar. Zamanla bu laleler tüm tepeyi kaplar. Eğrice'de (masyısın ikinci haftasında) cehrilik laleleri kırmızı kırmızı açar ve beyaz güvercinler gökyüzünde süzülürler. Yozgatlı avcılar buradaki güvercinlere kesinlikle ateş etmezler.(Yozgat)

 2- Sarıkaya Kaplıcalarının Efsanesi (Kral Kızı Hamamı):

 Roma Kral Kızı Hamamı diye bilinen Sarıkaya Kaplıcaları’nın efsanesi halk arasında şöyle anlatılır: Kayseri'de oturan Roma krallarından birinin kızı amansız bir hastalığa yakalanır. Kral kızını birçok hekimlere götürür, tedavisi için her şeyi yapar. Ama güzelliği dillere destan bu kızın derdine çare bulunamaz. Kızın hastalığı gün geçtikçe ilerlemekte, kız artık yürüyemez bir haldedir. Ayakları tutmamaktadır, dizleri küt olmuştur. Bugünkü adıyla kızın hastalığı romatizmadır. O günlerde Sarıkaya sazlık ve bataklıktır. Sıcak suyun olduğu yerde küçük bir gölet oluşmuştur, balçık halinde çamurlu bir hamamdır burası. Kral küçük kızını son çare olarak bu sıcak suyun bulunduğu yere gezsin diye gönderir. Artık ömrünün sayılı günlerini yaşayan zavallı kız avunmak için bu çamurlu gölet kenarında dolaşmakta, zaman zaman da arkadaşlarıyla çamurlara girmektedir. İşte gezmek ve avunmak için girdiği çamurlar ve sıcak su kıza iyi gelir. Bir müddet burada kalır, gün geçtikçe kızın hastalığı iyi olmaya başlar. Küt dizleri açılır; yavaş yavaş adım atmaya, yürümeye başlar. Sonunda tamamen iyileşen güzel kızın buradaki sıcak sudan iyi olduğu anlaşılır. Bunun üzerine kızın babası kral, buraya mermerden bir havuz yaptırır, etrafını kesme büyük taşlarla çevirttirir, önceleri kimsenin olmadığı bu havuz çevresinde bir şehir oluşur. Kralın kızının adı bu yeni şehre verilir. Yetmiş bin nüfuslu bu şehrin adı "Öper" veya "Hoperi"dir. Şehrin ulaşımı ise Sarıkaya'nın Beştepeler mevkiinden geçen Yozgat ve Kayseri şoselerinden sağlanmaktadır. Bu büyük şehir bir deprem sonucu yok olmuştur, sadece hamamların olduğu yer kalmıştır.

4- CAMİ TEMELİNİN SAĞLAM OLMASI:
             
Büyük Caminin temeli kazıldığında temelden su çıkar. Temele ardıç ağaçları çaprazlama atılarak temel duvarı örülür. Temel duvarının örülmesinden sonra caminin ustabaşı ortalıktan kaybolur, ve cami inşaatı devam etmez. Yedi yıl sonra ustabaşı gelir caminin inşaatına devam ederek camiyi tamamlar. Niçin kaybolduğu sorulunca: "Cami temelinin yerleşip yerleşmediğini ölçtük. Böylece camiyi sağlama aldık. Bu cami duvarı kolay kolay çatlamaz." der.

 

5- CUMADA HIZIR BULUNMASI:

Bir gün Büyük Cami inşaatına harç karan amelelerden birinin yanına aksakallı ihtiyar bir adam gelir. Camiye emeğinin geçmesi için çalışan işçiden küreği alır, bir müddet harç kardıktan sonra küreği tekrar işçiye vermek ister. İşçi küreği geri almaz ve ihtiyara: "Ben senin kim olduğunu biliyorum. Her sabah namazında bu camide olacağına söz verirsen küreği alırım. Yoksa almıyorum." der. "Her sabah namazı için söz veremem ama, her kandil ve cuma namazlarında bu camide olacağıma söz veriyorum." diyen ihtiyarın elinden işçi küreği alır. Aksakallı, fani görünüşlü Hızır oracıkta kaybolur. Halk Hızır Aleyhisselâm'ın her cuma ve kandil namazlarında Büyük Cami'de olduğuna inanmaktadır.

6- ÇAMLIK SÖYLENCESİ:

Yozgat'ın en ünlü dinlenme yeri Çamlıkla ilgili söylenceye göre; Çamlığa ilk fidanı Aslı'nın ardından diyar diyar dolaşan Kerem dikmiştir. Yolu Yozgat yöresine düşen Kerem Aslısını sormuş, bulamayınca Çamlığın bulunduğu kıraç yamaca bir fidan dikmiş; "Bu çamdan nice çamlar filizlenir, koruk olur, bizi söyler bizi fısıldar." deyip yollara düşmüştür. O gün bu gündür çamlık, hafif bir yelde sevda türküleri söyler, içli sevgi ezgileri fısıldar. Sevdalıların buluştuğu Çamlık için böyle bir efsane söylenir halk arasında.

 

37 - YÖRESEL YEMEKLER;

 1. ARABAŞI

Malzemesi

Hamur için :

• 5 kg su • 650gr un (12 kişiliktir)

5 litre suyun 3 litresi ateş üzerinde kaynatmaya bırakılır. Kalan 2 litre soğuk suya 650 gr un ilave edilip mikser ile çarpılarak bulamaç haline getirilir. Bulamaç haline getirilmiş hamur kaynamakta olan suya birdenbire boşaltılır. Oklava ile devamlı karıştırılarak hamur mısır patlağı gibi patlamaya başlayınca 3-4 dakika daha kaynatılıp 40 cm’lik 2 adet Sini’ye dökülüp soğutmaya terk edilir.

Çorba için :

• Tavuk veya Hindi eti (göğüs) • 5 kg su • 5 kaşık un (yağsız kavrulmuş un) • 2 kaşık salça • 1 kaşık pul biber • 150 ve 200 gr yağ

Tüm bu malzemeler çiğ olarak karıştırılıp ocağa konulur. Köpük kayboluncaya kadar pişirilerek hazır hale getirilir. İkramdan önce tikelenen et çorbaya ilave edilip bir taşım kaynatılıp servis yapılır. Soğumaya bırakılan hamur, ıslak bir bıçak ile baklava dilimleri şeklinde kesilir. Tepsinin ortası çorba kâsesi sığacak şekilde açılır, açılan yere çorba kâsesi yerleştirilir. Kesilen hamurlar kaşık üzerine yerleştirilerek çorba ile birlikte çiğnemeden yutulur.

2. MADIMAK

Malzemesi:  • 1,5 kg. Madımak • Bir kase yoğurt • 150 gr. Pastırma • Bir-iki diş sarımsak • Tuz, biber, yağ, salça                 

1.5 kg. madımak temizlendikten sonra satırla kıyılarak iyice küçültülür. Bir tencereye yağ, salça, pastırma konularak kavrulur. Kıyılan madımak üzerine ilave edilir. 15 dakika pişirildikten sonra servis yapılır. Sarımsaklanmış yoğurt isteğe göre sos olarak kullanılır. Afiyet olsun.

 3. TESTİ KEBABI

Malzemesi:

1 adet Testi • 3 kg. Kuşbaşı et • 1 kg. Domates • 300 gr. Sarımsak • 200 gr. Sivri biber • 200 gr. Tereyağı • Karabiber, tuz

Doğranmış domates, sivri biber ve sarımsak kuşbaşı ete katılarak ezmeden iyice karıştırılır. Yeterince tuz ilave edilir. Testi içi iyice yıkandıktan sonra karıştırılan malzeme testinin içerisine doldurulur. En üste tereyağı konulur. Testinin ağzı hamur ile kapatılır ve ortası hafif açılır. Genellikle açık havada odun veya meşe kömürü yakılmış bir ateşte pişirilir. İki saate yakın bir zamanda pişen yemeği ilk defa yapanlara meşe kömürüyle yapmaları tavsiye edilir. Yemek piştikten sonra testi kırılarak yemek testinin içinden servis yapılır. Afiyet olsun.

Testi Kebabı, Yozgat Belediyesi tarafından Türk Patent Enstitüsüne "Yozgat Yöresi Yemeğidir" diye tescil ettirilmiştir.  

 

                          

 38- KAPLICALAR KENTİ “YOZGAT”

Eski Çağlardan beri yerleşim yeri olan Yozgat, pek çok medeniyetin izlerini taşımaktadır. Hitit, Frig, Lidya, Galat, Med, Roma ve Bizans İmparatorlukları ile Türklerin Anadolu’ya gelişleri neticesinde bölgenin Selçuklular, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinin silinmez izleri ile doludur. İlimiz Yozgat tarihi, Kültürel ve Turizm değerlerinin yanı sıra termal kaplıca turizmi açısından da çok önemli değerlere sahiptir.

            İlimiz, Yozgat Kaplıca Kentidir. Sarıkaya ve Boğazlıyan Cavlak kaplıcalarımız daha önce turizm merkezi ilan edilmiş olup, diğer ilçelerimizden Sorgun ve Yerköy Kaplıca alanlarının turizm merkezi ilanı ise Bakanlar Kurulu Kararı ile 2007 yılı içerisinde gerçekleştirilmiştir.

            Yozgat ve İlçeleri, Termal kaynak zenginliğinin yanı sıra fiziksel ve kimyasal bileşimleri açısından Ülkemizin üstün nitelikli şifalı suları arasında yer almaktadır.

            Termal Kaynaklar; Doğal çıkışlı, suyu bol ve verimli, mineral ve eriyik değerleri yüksektir.

            Sıcaklık değerleri bakımından farklı nitelik gösteren kaplıcalarımız banyo tedavisine elverişlidir.

            Bu özellikleri ile Yozgat Bölgesindeki termal sularımız çok geniş bir tedavi alanı yaratmaktadır.

1- SARIKAYA KAPLICALARI

Termal Turizm Merkezi

Konumu

Yozgat’ın 77 Km. Güneydoğusundaki Sarıkaya İlçe merkezinde bulunan kaplıca suları florür içeren oligometalik sular grubundan olup, 48 °C sıcaklığa ve 28 lt/sn. debiye sahiptir.

Kaplıcada Tedavi Olunan Hastalıklar

         Hekim kontrolünde ve soğutulduktan sonra banyo uygulamaları şeklinde inflamatuvar romatizmal hastalıkların kronik dönemlerinde; kronik bel ağrısı, eklem hastalıklarının; miyozit, tendinit, travma, fibromiyalji, sendromu gibi yumuşak doku hastalıkların tedavisinde tamamlayıcı tedavi unsuru olarak, ortopedik operasyonlar, beyin ve sinir cerrahisi sonrası gibi uzun süreli hareketsiz kalma durumlarında mobilizasyon çalışmalarında, kronik dönemdeki nörolojik rahatsızlıklarda rehabilitasyon amacıyla, stres bozukluklarında ve spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir. Suyun içerdiği florür miktarının yüksek olması nedeniyle kaynakdan içme şeklinde yararlanılması sakıncalıdır.

            Sarıkaya kaplıcaları bünyesinde, Bakanlığımız İşletme Belgeli 3 yıldızlı otel – kaplıca ve Belediye Belgeli bir konaklama tesisi bulunmaktadır. İlçenin ana yol güzergahında olması nedeniyle ulaşım oldukça kolaydır.

                     

2 - SORGUN KAPLICALARI

 Termal Turizm Merkezi

 Konumu

Kaplıcalarımız, İlimizin, 34 Km. dogusunda bulunan  Sorgun İlçe Merkezinde bulunmaktadır. Su sıcaklığı 50 – 60 °C arasında olup, 40 lt./sn. debiye sahiptir.

Kaplıcada Tedavi Olunan Hastalıklar

         Hekim kontrolünde ve soğutulduktan sonra banyo uygulamaları şeklinde inflamatuvar romatizmal hastalıkların kronik dönemlerinde; kronik bel ağrısı, eklem hastalıklarının; miyozit, tendinit, travma, fibromiyalji, sendromu gibi yumuşak doku hastalıkların tedavisinde tamamlayıcı tedavi unsuru olarak, ortopedik operasyonlar, beyin ve sinir cerrahisi sonrası gibi uzun süreli hareketsiz kalma durumlarında mobilizasyon çalışmalarında, kronik dönemdeki nörolojik rahatsızlıklarda rehabilitasyon amacıyla, stres bozukluklarında ve spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir. Suyun içerdiği florür miktarının yüksek olması nedeniyle kaynakdan içme şeklinde yararlanılması sakıncalıdır.

            Sorgun Kaplıcaları bünyesinde Bakanlığımız, yatırım belgeli 5 yıldızlı otel (yatırım aşamasındadır.) ve Belediye belgeli 3 ayrı konaklama tesisi bulunmaktadır. İlçenin ana yol güzergahında olması nedeniyle ulaşım oldukça kolaydır.

 3 - BOĞAZLIYAN KAPLICASI

 Termal Turizm Merkezi

 Konumu

        Boğazlıyan İlçemiz, İlimizin 94 Km. güneyinde yer almaktadır. Kaplıca alanı İlçeye 3 Km. mesafedeki Bahariye Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır.

        Kaplıca Suyu sıcaklığı 32 - 44 °C arasında olup, 320 lt/sn. debiye sahiptir.

Kaplıcada Tedavi Olunan Hastalıklar

        Sağlık Bakanlığının raporlarına göre; Romatizmal ağrılar, kırık – çıkık rahatsızlıkları, kadın hastalıkları, kronik bronşit, üst solunum yolları rahatsızlıkları, safra kesesi taşları, karaciğer ve mide rahatsızlıkları ve ağrıların dindirilmesinde etkili olmaktadır.

         Kaplıca sahasına yeni yatırımlar başlamıştır. İlçenin ana yol güzergâhında olması nedeniyle ulaşım oldukça kolaydır.

 

4 - YERKÖY KAPLICASI

 Termal Turizm Merkezi

 Konum

Yerköy İlçemiz, İlimizin batısında 41 Km. uzaklıkta olup, kaplıca alanı ilçe merkezi içerisindedir. Kaplıca suyu sıcaklığı 44 °C dir.

 Kaplıcada Tedavi Olunan Hastalıklar

        Sağlık Bakanlığının yapmış olduğu analizler sonucunda Nevrit, Nevralji, Kırık-Çıkık Sekelleri, Kadın Hastalıkları, Romatizmal Hastalıklar, Kronik Romatizmal Hastalıklar, Çeşitli Ağrılar, Cilt hastalıklarına iyi geldiği raporla onaylanmıştır. Kaplıca alanında Belediye belgeli tesis bulunmaktadır. İlçenin ana yol güzergâhında olması nedeniyle ulaşım oldukça kolaydır.

 

5 - SARAYKENT KAPLICASI

 Konum

         Saraykent İlçemiz, İlimizin doğusunda 71 Km. uzaklıkta olup, kaplıca alanı ilçe merkezindedir. Kaplıca suyu sıcaklığı 74 – 80 °C  arasında 10 – 14 lt/sn debiye sahiptir.

 Kaplıcada Tedavi Olunan Hastalıklar

Hekim kontrolünde ve soğutulduktan sonra banyo uygulamaları şeklinde inflamatuvar romatizmal hastalıkların kronik dönemlerinde; kronik bel ağrısı, eklem hastalıklarının; miyozit, tendinit, travma, fibromiyalji, sendromu gibi yumuşak doku hastalıkların tedavisinde tamamlayıcı tedavi unsuru olarak, ortopedik operasyonlar, beyin ve sinir cerrahisi sonrası gibi uzun süreli hareketsiz kalma durumlarında mobilizasyon çalışmalarında, kronik dönemdeki nörolojik rahatsızlıklarda rehabilitasyon amacıyla, stres bozukluklarında ve spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir. Suyun içerdiği florür miktarının yüksek olması nedeniyle kaynakdan içme şeklinde yararlanılması sakıncalıdır.

        Kaplıca alanında 1 Adet belediye belgeli tesis bulunmaktadır. İlçenin ana yol güzergahında olması nedeniyle ulaşım oldukça kolaydır.

 6 - AKDAĞMADENİ – KARADİKMEN ILICALARI

Konum; Akdağmadeni İlçemiz, İlimize 104 Km. uzaklıkta olup, Akdağmadeni İlçe Merkezine 21 km D–200 Karayoluna 10 km Oluközü beldesinden yolu ayrılmaktadır. Köy yolu asfalt kaplama olup ulaşım her mevsimde sağlanmaktadır. Kaynak kendi halinde yeryüzüne çıkmakta olup şu anda çıkan suyun sıcaklığı 38,7 0C dir. Debisi 0,3 Lt/sn dir. Havzada kendi halinde çıkan başka kaynaklarda 400 m2 lik alanda kendi halinde sular çıkmaktadır. Bölgede şu ana kadar herhangi bir sıcak su sondaj kuyusu açılmış değildir Kaynak suyunda pH 7,85 ve EC 3800 uS/cm olarak ölçülmüştür. Kaynak suyunun iyon karakteristikleri ise Na+K>Ca>Mg ve SO4 >Cl>HCO3 şeklindedir. Halk arasında suyun insan vücudunun yorgunluğunu aldığını ve insana dinçlik verdiği yörede yaşayan insanlar tarafından söylenmektedir. Araştırılması gereken kaplıca alanlarından birisidir. İlçe ve Ilıcalar yemyeşil doğa harikası içerisinde yer almaktadır.

39 - TÜRKÜLERİMİZ      :

Hastane Önünde İncir Ağacı, Çamlığın Başında Tüter Bir Tütün, Asker Yolu Beklerim, Yeşil Ayna, Aynalı Körük ve Yozgat ili ile özdeşleşmiş, Nida Tüfekçi’ye ait olan “Yozgat Sürmelisi” türküsü Türkiye genelinde en çok sevilen ve söylenen türkülerindendir.

Yozgat; Tarihi, kültürel, doğal ve termal zenginlikleri, türküleri, gelenek ve görenekleri, Anadolu’ya has özel mutfağı ile bir kültür şehridir.

YOZGAT TÜRKÜLERİ VE HİKÂYELERİ

 1-Yozgat Sürmelisi; (Sürmeli Bey Hikâyesi)
Yozgat şehri 1760 yılı başlarında Bozok Yaylasının, yeşillik, etrafı ormanlarla çevrili içinde binbir çeşit kuşun ötüştüğü bir sahada kurulurken; Yozgat halkı o zaman yarı göçebe ve sürülerini besleyerek hayvancılıkla uğraşır, hayatlarını bu yoldan sağlarlardı.

Bozok yaylasında otlayan bu sürülerin birini de Sürmeli Bey adında bir Türkmen Yörüğü otlatırdı. Halk tarafından sevilen bu yanık sesli halk ozanı elinde kavalı, sırtında sazı Yozgat'tan Akdağmadeni'ne uzanan ormanların içinde sürüsünün içinde dolaşırdı. Bazen bir çamın dibine rastlanır. Sazının tellerini konuşturur bazen bir derenin kenarında kavalını çalar, aşık olduğu gönlünün sevgilisini düşünürdü.

O sevgili ki güzelliği Bozok yayla'sına yayılmış, ahu gözlü, sürmeli kaşlı, ayyüzlü bir dilberdi. Babası bir Türkmen beyi idi ve çok sert bir adamdı. Sürmeli Bey, ailesini salarak, babasından sevdiğini istetir, mağrur adam, kızını bir çobana vermeye yanaşmaz. Araya beyler, ağalar girer ama boşuna, bir türlü gönlü olmaz kızın babasının ve iki sevgili birleşemezler.

Üzüntüsünden sürüsünü bırakan Sürmeli Bey alır sazını eline beş çamlar mevkiinde kendine bir dergâh kurar. Aşkını, yanık türküleriyle dağlara ağaçlara anlatır. Küser otağına, obasına ve Akdağlar'a kadar uzanan çamların arkasında onu bir daha gören olmaz. Dertli kavalına üflediğ, işli sazına söylettiği nameler kalır geriye. O gün bu gündür dillerde yankılanır Sürmeli Bey'in türküleri.


2- SÜRMELİ KIZIN ÖYKÜSÜ
Sürmeli Yozgat'ta yaşanmış Türk Halk Edebiyatının en güzel örneklerinden birisidir. Yozgat Sürmelilerinin ortaya çıkışı 19. yy. sonlarında İkinci Cihan Harbinin sona erdiği dönemdir. Hepsi 96 beyittir.

Sürmeli güzel gözlü sevgiliye bir hitaptır. Eskiden genç kızlar dışarıya çıkarken gözlerine sürme çekerlerdi ve gözleri daha alımlı olurdu. Bol feracelerinin içinde sadece gözleri görünürdü kızların.

Yozgat Sürmelileri yaşanmış öykülerin getirdiği birer sevda, hatta karasevda türküleridir. Bu bir anlık sürmeli gözlere bakış, yüreklerde büyük aşklara kara sevdalara başlanmış olur kor düşen yürekler sessiz sessiz yanar, ateşini genişletir ve ağızlardan sürmelinin sözleri olarak dökülür. Söylenen sözlerde acı vardır, hasret vardır, gurbet vardır. Sürmelileri dinlerken bu kadar duygulanmamızın sebebi bu sürmeli öykülerinde yakaladığımız duyguların kendimizde de bir yeri, bir acısının olmasındandır. Kısaca kendi aşklarımızı, hasretimizi buluruz Yozgat Sürmelilerinde.

Yozgat Sürmelisini ve türkülerini Nida TÜFEKÇİ ve Muzaffer SARISÖZEN repertuvara kazandırmış olup,”Yurttan Sesler” programında bu türkülerimiz bizi mutlu etmiştir.

 Radyo ve televizyonlarda severek dinlediğimiz “Yozgat Sürmeli”sinin değişik yorumları vardır. “Çamlığın başında tüter bir tütün”  “Hastane önünde incir ağacı” “Bastımda kırıldı iğdenin dalı” “Allı turnam” “Yeşil ayna takındın mı beline”


Sürmeli Beyin en tanınmış türküsü ;

Of ooof !
Yozgat seni delik delik anam delerim
Kalbur olur toprağını anam elerim
Vay vay anam sürmelim

Eğer sürmelini yitirirsen anam
Koyun olur peşin sıra melerim
Vay vay anam sürmelim

Of oof ! Çamlığın ardında bir yuva yaptım
Yuvamın içinde sürü otlattım
Ben sürmelimi gurbete attım
Vay vay anam sürmelim

Yozgat türkülerinde hasret, sevda ve hepsinden daha çok yayla ve yayla ile ilgili konular işlenmiştir. Yozgat’ı en iyi anlatan “Türkü Yozgat Sürmelisi”dir. Sürmeli Türküsünden bir dörtlük şöyledir.

Dersini almış da ediyor ezber
Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler
Bu dert beni iflah etmez del eyler
Benim dert çekmeye dermanım mı var

 YOZGAT SÜRMELİSİNDEN BİRKAÇ BEYİT

 Dersini almış da ediyor ezber

Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler

Bu dert beni iflah etmez del eyler

Benim dert çekmeye dermanım mı var

 

Yozgatı sel aldı Soğluğu duman

Sıtkınan seviyom seni vallahi inan

Eller yarini aldığı zaman

Ellerim koynumda kalır bir zaman

 

Çiğ düşmüşde gül sineler ıslanmış

Yağmurun çöllere yağdığı gibi aman

Vay vay annem Sürmelim amman

Ölüp de mezara girdiğim zaman

Ben susuyum da kemiklerim söylesin aman

Aman aman Sürmelim aman

3- ZİYA TÜRKÜSÜNÜN ÖYKÜSÜ 

Ziya yakışıklı bir delikanlıdır. Yozgat'ın Karacalar Köyündendir. Aynı köyden Fikriye adlı kızı sever ve nişanlanır. Fikriye'nin babası Karacalar Köyü  imamı Ali Hocadır. Ali Hoca Kızıltepe Köyüne imam olur. Ziya sık sık nişanlısını görmeye at sırtında gider. İki tarafta birbirini oldukça sevmektedir. Ziya bir gün ekin sularken üşütmüş ve karın ağrısından şikâyet etmektedir.  Doktora gider ama fayda bulamaz, bir hafta içinde ölür. Bir başka söylentiye göre, Ziya Bey yakışıklı, at düşkünü, çok iyi atan binen, iyi cirit oynayan bir yiğittir.  İki köy arasında oynanan ciritte attan düşer  orada ölür. Fikriye, nişanlısının ani ölümü karşısında duyduğu acıyı ve kederi şiire döker böylece Ziya Türküsü ortaya çıkar.  Ağıtın tamamı 30 kıtadır. Yozgat'ta çok sevilen ve söylenen bir türküdür.

ZİYA TÜRKÜSÜ

Çamlığın başında tüter bir tütün;

Acı gormiyenin yürüğü bütün

Ziya'nın atını pazara tutun

Gelen geçen Ziyam ölmüş desinler. 

At üstünde guşlar gibi dönen yar,

Gendi gidip ehbabları yanan yar. 

Benim yarim yaylalarda oturur

Ak elini soğuk suya batırır

Demedim mi yarim ben sana

Çok muhabbet tez ayrılık getirir.

At üstünde guşlar gibi dönen yar,

Gendi gidip ehbabları yanan yar. 

Ham meyveyi koparttılar dalından

Ayırdılar beni nalı yerimden

Demedimmi nazlı yarim ben sana

Çok muhabbet tez ayrılık getirir. 

At üstünde guşlar gibi dönen yar,

Gendi gidip ehbabları yanan yar.

4- HASTANE ÖNÜNDE İNCİR AĞACI TÜRKÜSÜNÜN  HİKÂYESİ 

        Komşu kızı ile beşik kertmesi olan bir genç  asker'de vereme yakalanır.  Hava değişimi olarak Yozgat'a (Akdağmadeni) gelir. Sözlüsünün ailesi gence kızlarını göstermek istemez. Genç tedavi için İstanbul'da hastaneye yatar, pencereden gördüğü incir ağacından aldığı ilhamla aşağıdaki türküyü söyler. Yakalandığı amansız hastalıktan kurtarılamayarak  hastanede ölür. Ailesi cenazesini Yozgat'a getiremez. İstanbul'da kalır.          

HASTANE ÖNÜNDE İNCİR AĞACI

Hastane önünüde incir ağacı

Doktor bulamadı bana ilacı

Baştabib geliyo zehirden acı

Garip kaldım yüreğime dert oldu

Ellerin vatanı bana yurt oldu

Mezarımı kazın bayıra düze

Benden selam söyleyin sevdiğim gıza

Başına koysun, karalar bağlasın

Gurbet elde kaldım diye ağlasın

40- SANAT :

1. El İşlemeciliği;

     

           Yozgat'ta eski yaygınlığını yitirmiş olmakla birlikte dokumacılık, örücülük gibi el sanatları, günümüzde de sürdürülmektedir. Kilim, halı, bez başlıca dokuma türleridir. Ancak bunlarda özgün süslemelerden veya dokuma tekniklerinden söz edilemez. Halılar

Kayseri halılarım, kilimlerde Şarkışla kilimlerini andırır. Geometrik motiflerle stilize bitki ve hayvan motifleri yaygın süslemelerdir. Dokumacılıkta bordo, lacivert ve yeşil renkler egemendir.

 2. Gümüş İşlemeciliği: 

Gümüş işlemeciliği ile ilgili olarak Yozgat’ta bu işle uğraşan birkaç kişi bulunmaktadır. Şu anda çevre illerden hazır yapılmış olarak getirilen gümüş 25–30 yıl öncesinde ustalar tarafından gümüş külçeler veya Osmanlı sikkeleri potalarda eritilip istenilen şekilde işlenip piyasaya sürülürdü. El işlemeciliğinde genellikle kolye, bilezik, künye, küpe, kapı kolları, kapı tokmakları v.b. gibi eşyalar yapılırdı. Özel siparişler de dikkate alınıp ustanın elinde şekil bulurdu.

 3. Bakır İşlemeciliği:

25–30 yıl öncesinde Tol çarşı içinde bakırcılar bulunmaktaydı. Ancak bugün için birkaç kişiyi geçmeyen bakırcılık unutulmaya yüz tutmuştur. Bakır işlemeciliğinde de gümüşte olduğu gibi şu anda işlenmiş ve yapılmış olarak gelen hazır kaplar veya eşyaların satışı yapılmaktadır. Daha önceki yıllarda çarşıya plakalar halinde gelen bakır malzeme ustalar tarafından istenilen veya ihtiyaç duyulan mutfak veya ve sair eşyalara dönüştürülürdü. (Helke, kazan, tas, tepsi, leğen, sahan, sini v.b.) Bakır levhalar istenilen eşyanın büyüklüğüne göre kesilip önceleri ayakla çalıştırılan ve daha sonraları motorlu olanları çıkan körüklerin kor hale gelen ateşte iyice ısıtılıp tokmaklarla örs üzerinde dövülerek istenilen hale getirilirdi.

 4. Kalaycılık:

Bakır mutfak eşyalarının kullanıldığı dönemlerde revaçta bir meslek olan kalaycılık da bu gün kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer almaktadır. Nişadır ve kalay malzemesi ile yapılın kalay işi çok basit bir yöntemle yapılmaktadır. Kalaylanacak kap bir kıskaçla tutulup körüğün korladığı ateşte iyice ısıtılır. Isınmış olan kap kenara çekilir ve içine önce nişadır arkasından kalay malzemesi atılıp bir pamukla sıcaktan hemen eriyen kalay bütün kabın içine iyice sürülür. İşlem tamamlandığı zaman beyaz ve parlak bir görünüm alan kap istenildiği zaman kullanılabilir hale gelir.

 5. Bıçakçılık : 

           40–50 yıl önce kamyon makaslarından bıçak yapılırdı. Şimdi ise hazır getirilen çelik malzemeden bıçak yapılmaktadır. İstenilen ebattaki çelikler körüğün korladığı ateşte iyice dövülerek istenilen şekle sokulur. Ağız inceliği sağlanan çelik keskin hale getirilmek üzere çark’a verilir. İncelip tasfiye işi biten çelik’e su yağ ile birlikte verilir. Çelik çok sertleşirse suyu yeniden alınır. Bıçak ustalığındaki maharet çeliğe su vermekte bulunur. Bıçak için yapılacak olan saplar ya ağaçtan (gürgen, ceviz) veya keçi, manda boynuzundan yapılır. Boynuzda ateşte ısıtılarak örs ve çekiçle bıçak sapı haline getirilip ve daha sonra bu sap cila ile parlatılarak çelikle birleştirilir ve bıçak tamamlanmış olur.

6. Nalbantçılık :

Otomobillerin az, at arabaları ve kağnıların çok olduğu dönemde nalbantçılık önemli meslekler arasında sayılmakta idi. 30-40 yıl önceleri Yozgatlı ustaları yaptığı nallar hayvanlara takılırdı. Ancak diğer sanatlar gibi kaybolmaya başlayan bu meslekte de Yozgat’ta bu gün iki usta bulunmaktadır. Nallar İstanbul ve Zile’den hazır olarak getirilmektedir. Nal için örs, çekiç, kerpeten ve atın tırnağını yontmak için yonacak denilen aletlere ihtiyaç vardır. Atın tırnağı yonacakla nala uygun hale getirilir ve nal çivilerle tırnağa çakılır.

42) İLDE POTANSİYEL ARZ EDEN TURİZM TÜRLERİ

v     Yayla Turizmi

v     Mağara Turizmi

v     İnanç Turizmi

v     İpek Yolu Projesi

v     Dağ-Doğa Yürüyüşü (Trekking)

v     Akarsu Turizmi (Kano-Rafting)

v     Bisiklet Turları

v     Kuş Gözlemciliği (Ornitoloji)

v     Botanik (Bitki inceleme) Turizmi

v     Foto Safari

v     Jeep Safari

v     Av Turizmi

v     Sportif Olta Balıkçılığı

v     Yamaç Paraşütü

v     Klimatizim (Sağlıklı iklim ortamı)

v     Hobi Turizmi

v     Kültür Turizmi

v     Oberjin Turizmi

v     Olta Balıkçılığı

v     Sağlık ve Termal Turizmi

v     Su sporlar

43) YOZGAT İLİ BİR GÜNLÜK KONAKLAMALI TUR PROGRAMI 

BİRİNCİ GÜN ;

  • Çamlık Galata Otele varış ve odalara yerleşme.
  • 08.00 – 09.00 Sabah Kahvaltısı
  • 09.00 Kahvaltı Bitimi ve Otelden Ayrılış,
  • Tarihi Saat Kulesi -Askerlik Şubesi Meydan Turu  Foto Safari,
  • Tarihi Nizamoğlu Konağı (Müze)
  • Tarihi Çapanoğlu Camii  (Foto Safari)
  • Öğlen Yemeği
  • Tarihi Yozgat Lisesi Ziyareti – Foto safari,
  • Kent Park Yürüyüşü Foto Safari,
  • Hayri İnal Konağında beş çayı,
  • Osman Bağdadi Türbesini Ziyaret Foto Safari,
  • Otele Transfer yerleşme ve Akşam Yemeği Müzik Eğlence.

AKŞAM YEMEĞİ MENÜ: Çorba + Tesdi Kebabı + Salata + Tatlı + İçecekler ve Müzik Eğlence.

İKİNCİ GÜN ;

  • Açık Büfe Kahvaltı,
  • Sorgun Panoramik Şehir Turu Foto Safari,
  • Kerkenes Harabeleri Antik Kenti ziyaret –Foto Safari,
  • Sorgun Sultan Sofrası Büyük Termal Tesislerde Dinlenme Öğle Yemeği bir saatlik serbest zaman,
  • Tesisten Hareket ve Alişar Höyüğü Ziyareti Foto safari,
  • Sarıkaya İlçesi, Termal Tarihi Roma Hamamı Ziyareti ve Foto Safari,
  • Mehmetoğulları Termal Tesise varış,
  • Tesise Varış yerleşme ve dinlenme.
  • Akşam yemeği - müzik eğlence, termal havuzlarda ve tesisin diğer bölümlerinde serbest zaman.

Bir sonraki Gün Kapadokya turu başlangıcı

 

44) YOZGAT’TA YAPMADAN DÖNME;

YOZGAT’A GELİNCE

v     Yozgat Milli Çamlık Parkı içerisinde çam havası ortamında konaklamadan,

v     Çamlık Parkında bol oksijen ve doğal memba suyu ile piknik yapmadan,

v     Çamlık Milli Parkında trekking yaparak stres atmadan,

v     Çapanoğlu Camisinin ihtişamını görmeden,

v     Başçavuş camisinin iç mimari özelliklerini foto safari yapmadan,

v     Hayri İnal konağında Yozgat yöresel yemeklerini otantik mekânlarda tatmadan,

v     Şebek Pınarı yaylasında zirve yapmadan,

v     Akdağmadeni ilçesinde geçmiş uygarlıklara ait mimari değerlerin inceliklerini anlamadan,

v     Çandır ve Çayıralan Kümbetlerindeki Selçuklu mimarisinin zarafetini yaşamadan,

v     Osmanpaşa Emirci Sultan Türbesinde manevi ortamı tatmadan,

v     Kara Bıyık Köprüsünde Osmanlı mimarisinin kültürünü anlamadan,

v     Sorgun, Sarıkaya, Boğazlıyan ve Yerköy kaplıcalarında sağlık ve termal turizm keyfine varmadan,

v     Dünya mirası Kazankaya Kanyonunda trekking ve rafting yaparak macera turizminin keyfini yaşamadan,

v     Roma hamamlarında geçmiş dönemlerin mitolojik termal öykülerini anlamadan,

v     Kerkenes, Büyüknefes (Tavium) Yenifakılı Damlalı Yeraltı Kompleksleri, Antik kentlerinde yaşayan uygarlıkların izlerini görmeden,

DÖNME !

 

 43) DÖRT DÖRTLÜK ÖNERİLER;

DÖRT DÖRTLÜK ÖNERİLER;

v     Yöresel Yozgat parmak çöreğini tatmalısınız.

v     Çamlık Milli Parkına çıkarak, şehir merkezinde tarihi konakları ve camileri ziyaret ederek foto safari yapmalısınız.

v     Şehir merkezinde hediyelik eşya reyonlarında gezerek Yozgat esnafının sevecen ve misafirperverliğini alışverişte de yaşamalısınız.

v     Yozgat lokantalarında testi kırarak testi kebabının tadına varmalısınız.

v     Yozgat’ın mikro klima özeliğine sahip havasında en az bir gece konaklayarak, gençleşmenin zindeliğini anlamalısınız.

v     Müzeciliğin gizemli dünyasını Yozgat’ta Yozgat Müzesinde (Nizamoğlu Konağı) yaşamak her gezgin için bir ayrıcalıktır.

v     Yozgat Çamlığından, Erciyes’i gözlemleyerek Armağan yurdunda, Kaptanıderya Karamustafa Paşa(Divanlı)köyünde nostalji turu yapabilirsiniz.

 

44) YOZGAT’ A NASIL GİDELİM;(ŞEHİRLERARASI ULAŞIMI)

A - Karayolu

v     Ses Turizm

Rezervasyon

0354 217 3848

v     Gülen Turizm

Rezervasyon

0354 212 77 22

v     Metro Turizm

Rezervasyon

0354 217 92 66

v     Tutku Turizm

Rezervasyon

0354 217 60 60

 

B - Demiryolu

İşletme Müessese Adı

Çalışma Saatleri

 

Yerköy DDY İstasyonu Gişe

07.00 – 17.00      21.00 – 07.00

Rezervasyon

(354) 516 19 19

Şefaatli DDY Gişe

07.30 – 17.00

 

(352) 564 11 72

 

C - Yozgat’a Nasıl Gidelim (Seyahat Acentelerimiz)

  İlçesi Adı Sınıf Adres Tel
1 Merkez Çavuşoğlu Turizm Seyahat Acentası A Lise Cad.N0: 59/Yozgat

3542129193

3542122221
2 Merkez 66 Ferhat Turizm Seyahat Acentası A Meydan Yeri Saat Kulesi Karşısı Eser İş Hanı 3542125333
3 Merkez Navigatour Seyahat Acentası A İstanbulluoğluMah. Nurdoğdu Apt.ABlok Kat 2  
4 Sorgun Unpa Turizm Seyahat Acentası A BahçelievlerMah. Cum. Cad. Halisbabaİşh. Kat:2 No:9 3544151490
5 Sorgun Uhuvet Turizm Seyahat Acentası A BahçelievlerMh. Atatürk Bul. Uğur Apt.B. Blok Bürolar Kısmı

3544151185

3544151259
 

D - Yozgat’ta Nasıl Gezelim;(Şehir İçi Ulaşım)

* Belediye Halk Otobüsleri, Rezervasyon  
* Şehir İçi Dolmuş Minibüsler Rezervasyon  
* Şehir İçi Taksiler Rezervasyon  
* Şehir İçi Dolmuş Taksiler Rezervasyon  
 

45 - YOZGAT’ TA ŞEHİR TURU;

1.      Çamlık Milli Parkı ve Kent Ormanı Piknik Alanı Trekking, Eko, Ornitoloji, Botanik, Foto Safari Jeep Safari, Bisiklet Turları.)

2.      Saat Kulesi Cumhuriyet Meydanı Vali Konağı

3.      Çapanoğlu Camii, Hamidiye Büyük Camii Saatli Çeçme (Kültür Turizmi, İnanç Turizmi, Foto Safari)

4.      Kilise Halıcılık Okulu (Fatih Camii) (Kültür Turizmi, İnanç Turizmi, Foto Safari)

5.      Hayri İnal Konağı (Kültür Turizmi, Foto Safari)

6.      Nizamoğlu Konağı Müze (Kültür Turizmi, İnanç Turizmi, Foto Safari)

7.      Karslıoğlu Konağı  (Kültür Turizmi, Foto Safari)

8.      Başçavuş Camii  (Kültür Turizmi, İnanç Turizmi, Foto Safari

9.      Çarşı Hamamı (Kültür Turizmi-Foto Safari )

10. Askerlik Şubesi (Kültür Turizmi, Foto Safari)

11. Şeyh Nejdi Mescidi (Kültür Turizmi, İnanç Turizmi, Foto Safari)

12. Miralay Şerifbey Konağı (Sakarya İlkokulu) (Kültür Turizmi, Foto Safari)

 (Kültür Turizmi, Foto Safari)

13. Cumhuriyet İlkokulu(Bozok Üniversitesi Rektörlük Binası) (Kültür Turizmi-Foto Safari )

14. Kazım Dönmez Evi (Kültür Turizmi-Foto Safari )

15. Lise Binası (Kültür Turizmi-Foto Safari )

16. Osmanpaşa Emirce Sultan Camii ve Türbesi (Kültür- İnanç Turizmi, Foto Safari)

17. Cevheri Ali Efendi Camii  (Kültür -İnanç Turizmi-Foto Camii

18. Nakipzade Camii (Kültür Turizmi-İnanç Turizmi-Foto Safari )

19. Musa Efendi Camii (Kültür Turizmi-İnanç Turizmi-Foto Safari )

20. Muteber Divanoğlu Konağı  (Kültür Turizmi- Foto Safari )

21. Kayyumzade Camii (Kültür Turizmi-İnanç Turizmi-Foto Safari )

22. Şeyh H.Ahmet Efendi Camii Çeşmesi (Kültür Turizmi-Foto Safari )

23. Tol Çarşı  (Kültür Turizmi-Foto Safari )

24. Askeri Mühimmat Deposu (Kültür Turizmi-Foto Safari )

25. Kent Parkı

46 - YOZGAT’TA KÖY TURU;

v     Köseyusuflu Köyü

v     Divanlı Köyü

v     Büyüknefes

v     İlimiz, Sorgun İlçesi Şahmuratlı Köyünde Bulunan “Kerkenes Harabeleri”

 

Yozgat’ta Nerde Ne Yiyelim;

YOZGAT MERKEZ LEZZET NOKTALARI

Kent Park Sosyal

Tesisleri

Yöresel Yemek Çeşitleri ve Türk Mutfağının Tüm Lezzetleri

 

Rezervasyon

 

035421244 82

 

Kule Restaurant

Yöresel Yemek Çeşitleri ve Türk Mutfağının Tüm Lezzetleri

 

Rezervasyon

 0354 212 90 41

0 354 212 94 83

 66 Kebap Salonu ve

Restaurant

Yöresel Yemek Çeşitleri ve Türk Mutfağının Tüm Lezzetleri

Rezervasyon

 

0354 212 16 41

 Hacıbaba Kebap Salonu

ve Restaurant

Yöresel Yemek Çeşitleri ve Türk Mutfağının Tüm Lezzetleri

Rezervasyon

 

0354 217 35 90

 

Arzum Restaurant

Yöresel Yemek Çeşitleri ve Türk Mutfağının Tüm Lezzetleri

Rezervasyon

 

0354 212 46 23

 

Yöre Türk Mutfağı

Yöresel Yemek Çeşitleri ve Türk Mutfağının Tüm Lezzetleri

Rezervasyon

 

 

Şelale Restaurant

Yöresel Yemek Çeşitleri ve Türk Mutfağının Tüm Lezzetleri

 

Rezervasyon

 

0354 217 94 74

 

Yimpaş Restaurant

Yöresel Yemek Çeşitleri ve Türk Mutfağının Tüm Lezzetleri

 

Rezervasyon

 

0354 217 87 00

Star Parmak Çörek

 Yöresel Parmak Çörek ve Pide Çeşitleri

Rezervasyon

 0354 217 19 24

Tauna Simit Puaça Dünyası

 

 Rezervasyon

 0354 217 18 19

Terminal Pastanesi

 

 Rezervasyon

 0354  212 20 49

Simit Sarayı Simit Dünyasının Tüm Çeşitleri Rezervasyon  

 

47 - YOZGAT YOL ÜSTÜ LEZZET DURAKLARI;

Tesis Adı

Tesis Adresi

 

Coşkun Dinlenme Tesisleri

Yozgat-Sorgun Ana Tur Güzergâhı 13.km

Rezervasyon

03542236026

Palmiye Dinlenme Tesisleri

Yozgat-Sorgun Ana Tur Güzergâhı 25.km

Rezervasyon

03544359045

Ardıçlar Dinlenme Tesisleri

Saraykent-Doğankent Yol Güzergahı60.km.km.

Rezervasyon

03544456249

 48 - YOZGAT’A KONAKLAMA;

v     Grand Eser Otel **** (Merkez)

Rezervasyon

0354 212 26 26

v     Galat Çamlık Otel        ***  (Merkez)

Rezervasyon

0354 217 53 00

v     Yılmaz Oteli                 **   (Merkez)

Rezervasyon

0354 212 11 07

v     Yimpaş Otel                 ***  (Merkez )

Rezervasyon

0354 223 63 11

v     Büyük Termal Otel  ***** (Sorgun Y.Bi)

Rezervasyon

0354 415 60 66

v     Mehmetoğulları Otel   ***   (Sarıkaya)

Rezervasyon

0354 772 31 72

 49 - YOZGAT’TA NEREDEN NE ALMALI;

Müzik Aletleri Enstrüman Galerisi.

Rezervasyon

0354 217 14 81

Star Parmak Çörek

Rezervasyon

0354 217 19 24

Saygı Boncuk

Rezervasyon

0354 212 04 44

Hediye Denizi

Rezervasyon

0354 217 03 01

İsar Gümüş Hediyelik Eşya

Rezervasyon

0354 2129406

Güven Gümüş

Rezervasyon

0354 212 36 38

Güven Saat Hediye

Rezervasyon

0354 212 57 18

Mert Gümüş

Rezervasyon

0354 212 50 09

 

50- AKDAĞMADENİ ‘NDE ŞEHİR TURU;

v     Askerlik Şubesi  (Kültür Turizmi-Foto Safari )

v     Kilise Camii (Kültür Turizmi-İnanç Turizmi-Foto Safari )

v     Kilise  (Kültür Turizmi-İnanç Turizmi- Foto Safari )

v     Hamdi Tüzün Dükkânları  (Kültür Turizmi-Foto Safari )

v     Pratik Kız Sanat Okulu (Kültür Turizmi-Foto Safari )

v     Endüstri Meslek Lisesi (Kültür Turizmi-Foto Safari )

v     Küpçüoğlu Konağı (Sağlık Ocağı ) (Kültür Turizmi-Foto Safari )

v     PTT Binası  (Kültür Turizmi-Foto Safari )

v     Ziraat Bankası (Kültür Turizmi-Foto Safari )

v     Yukarı Mahalle Kilisesi (Kültür Turizmi-İnanç Turizmi-Foto Safari )

v     Ortaokul  (Kültür Turizmi-Foto Safari )

 51 - AKDAĞMADENİ KÖY TURU;

v     Muşallim Kalesi Köyü Büyük mahalle Camii, Hacı Yahya Çeşmesi, Köyü Ali Şir Zaviyesi (Kültür Turizmi-İnanç Turizmi-Foto Safari )

v     Karapir Köyü Kilisesi (Kültür Turizmi-İnanç Turizmi-Foto Safari )

v     Bulgurlu Köyü Türbesi (Kültür Turizmi-İnanç Turizmi-Foto Safari

52 – İLÇELERİMİZ ;

1-   AKDAĞMADENİ

2-   AYDINCIK

3-   BOĞAZLIYAN

4-   ÇANDIR

5-   ÇAYIRALAN

6-   ÇEKEREK

7-   KADIŞEHRİ

8-   SARAYKENT

9-   SARIKAYA

10- SORGUN

11- ŞEFAATLİ

12- YERKÖY

13- YENİFAKILI

 

İlimizin, İlçelerimize Olan Uzaklık Mesafelerini Gösterir Tablo

      

YOZGAT ŞEHİR PLANI

 

        

YOZGAT İL HARİTASI